Öz Gıda İş Sendikası Çorlu Şube Başkanlığı’nın yaptığı 11’inci Olağan Genel Kurulu’nda Cüneyt Aydın yeniden başkanlığa seçildi.

Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleşen 11. Olağan Genel Kurulu İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. 111 delegenin bulunduğu Öz Gıda İş Sendikası Çorlu Şubesi seçimlerinde 92 delegenin oyunu alan Cüneyt Aydın yeniden başkanlığa seçildi. Sabah saatlerinde başlayan genel kurulda konuşmaların ardından delegelerin oy verme işlemiyle genel kurul devam etti. Seçim sonunda Öz Gıda İş Sendikası Çorlu Şubesi’nde Cüneyt Aydın 92 delegenin oyunu alarak yeniden başkanlığa seçildi.
PANDEMİ SÜRECİNDE İŞÇİ SINIFI BÜYÜK FEDAKÂRLIK GÖSTERDİ
Cüneyt Aydın genel kurulda yaptığı konuşmada: “Korona virüs salgının ve pandeminin hafiflemesiyle tekrar yan yana gelmekten, bu toplantıları yüz yüze yapabilmekten ve kongremizi olağan dışı şartlardan kurtulmuş bir şekilde gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduğumu ifade ederek başlamak istiyorum. Hepinizin bildiği gibi bu süreci büyük fedakârlıklar, üzüntüler ve büyük dersler alarak geçirdik. Hemen belirtmek isterim ki, bu süreci başta sağlık çalışanları olmak üzere emekçi sınıflar, Türkiye İşçi Sınıfı ve özelinde gıda işçileri sırtlanmıştır. Tüm kısıtlamalardan muaf tutularak üretime devam eden, canı pahasına çalışan, başta sağlık emekçileri olmak üzere, Türkiye İşçi sınıfı ve şubemizin yiğit, fedakâr emekçileri; sizlere sırtlandığınız yük ve cesaretiniz için şükranlarımızı sunuyoruz” dedi
NEOLİBERAL SİSTEM SINIFTA KALDI
Konuşmasını sürdüren Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Öz Gıda İş Sendikası Çorlu Şube Başkanı Cüneyt Aydın, “Ülkemiz ve dünyamız bu büyük badirenin sancılarını ne yazık ki hala çekiyor. Savaş, kriz, enflasyon, gıda kıtlığı gibi içinde bulunduğumuz dünya düzenin kronik sorunları ağırlaşarak varlığını sürdürüyor ve ne yazık ki ülkemiz bu koşullardan derin bir biçimde etkileniyor. Yine ne yazıktır ki, bu ağırlaşan koşulları sırtlananlar, en büyük bedelleri ödeyen, yoksullar, emekçiler ve işçiler oluyor. İçinde bulunduğumuz emperyalist-kapitalist sistemin zayıflıklarını ve yaşadığımız felaket karşısında ne kadar çaresiz kaldığını gördük. Neoliberal sistemin ve bu sistemin getirdiği özelleştirmelerin, özellikle sağlık alanında yapılan özelleştirmelerin, acı reçetesini yaşadık. En büyük örneği, emperyalist-kapitalist sistemin merkezlerinden biri olan Avrupa’nın, pandemiden ağır biçimde etkilenmesi ve özelleştirilen sağlık sisteminin yaşadığı fiyaskonun gözler önüne serilmesi oldu. Bazı Avrupa ülkelerinde özel sağlık kuruluşlarının kamulaştırması adımları atıldı. Planlama ve kriz yönetimi konusunda, pandemi göstermiştir ki neoliberal düzen sınıfta kalmıştır. Bu durum bize bir kez daha, Genel başkanımızın birçok yerde dile getirdiği gibi, eğitim, sağlık, enerji gibi kritik sektörlerin neden kamunun elinde bulunması gerektiğini gösterdi” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞAN KESİMLER AĞIR BİR ENFLASYON ALTINDA EZİLMEKTE
“Tüm bu yaşananlara rağmen neoliberal sistemin muktedirleri mağrur duruşlarından hiçbir şey kaybetmedikleri gibi dünya çapında yaşanan krizin ağır sonuçlarını paylaşmaktan imtina ediyorlar” diyen Cüneyt Aydın, “Ülkemiz ve dünyada, çalışan kesimler ağır bir enflasyon altında ezilirken, ücretleri eriyip geçim sıkıntısı yaşarken sermaye sınıfı dünyayı yeni savaşlara ve krizlere sürüklüyor, savaşların yarattığı krizleri fırsata çevirip işçi sınıfı üzerindeki baskıyı arttırmayı da ihmal etmiyor. Esnek ve güvencesiz çalışma, taşeronlaştırma yaygınlaşıyor, sendikalı olan işçiler üzerinde baskı kurularak istifa ettirilmeye çalışılıyor veya türlü bahanelerle işten çıkartılıyor. İşsiz yığınlar çalışanlara karşı bir silah olarak kullanılıyor, işçiler o yığınların arasına sürüklenmekle tehdit ediliyor. Yedek işgücü ordusu, işverenler tarafından çalışanlara karşı yerini her an yenileriyle doldurabileceği bir tehdit unsuru olarak kullanılıyor. Sendikaların büyük zorluklar ve baskılara rağmen yetki aldıkları iş yerleri yasaların boşluğundan yararlanan işverenler için birer hukuk serüvenine dönüştürülüyor, uzun süren dava süreçleri ile işçiler yıldırılmaya çalışılıyor. İşveren lobileri, işçilerin örgütsüz olmalarından faydalanarak ve kendi lehlerine bulunan temsildeki adaletsizliği kullanarak yasaların düzenlenmesine müsaade etmiyor. Sermayedarlar lüksünden vaz geçmiyor, kar oranlarının düşmesinden ve hedeflerinin şaşmasından milim taviz vermiyor ancak çalışanlarına sabır diyor, tevekkül ve taviz bekliyor. Bu gerçek dışı beklenti sürdürülebilir olmaktan uzaktır” dedi.
TOPLUMUN MUTLULUĞU HAKÇA BÖLÜŞMEKTEN, ADİL PAYLAŞMAKTAN GEÇİYOR
“Bugün işlerin yolunda gidiyor gibi görünmesi sadece büyük bir çatışmanın ertelenmesi anlamına gelmektedir” diyen Cüneyt Aydın, “Çözüm ise bu tek taraflı yaklaşımın tersine çevrilerek, emekçilere yüklenen krizin ağırlığının paylaşılmasından geçiyor. Toplumun mutluluğu ve iş barışının sağlanması, iş yerinde huzurlu bir çalışma ortamının kurulmasının yolu hakça bölüşümden, adil bir paylaşımdan geçiyor. Aksi taktirde ülkemizin ve dünyanın içine gireceği kriz boyut değiştirerek büyüyecek ve derinleşecektir. Tek taraflı, bencil ve yalnız kar hırsıyla hareket eden yaklaşımların yenilmeye mahkum olduğu görülecektir. Ortaya koyduğumuz çözümün anahtarı ise sendikalardır. Sendikalar örgütlenecek, daha büyük bir kesim için diyalog yolları bularak kapıları aralayacak, pazarlık yapıp çalışanlarının haklarını savunacak ve elbette gerekirse kavgadan geri durmayacak, mücadele edecektir. Bu görev her birimizin sırtına, sendikacılara, emekçilere, büyük sorumluluklar yüklemektedir. Daha fazla çalışacak, örgütlü gücümüzü büyüteceğiz. Dünyadaki tüm sorunların kaynağı sanki işçilermiş gibi, bütün zorlukların aşılması onların boynunun borcuymuş gibi hareket edilmesini kabul edemeyiz. Yaşananlarda tekbir suçumuz varsa o da örgütlü olmamak, sesimizi çıkarmamaktır” dedi.
EMEKÇİLERİLER OLARAK HAYATIMIZ İYİ GİTMİYOR
Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Şahin yaptığı konuşmada, yeni oluşacak olan yönetime başarılar diledi. Konuşmasını sürdüren Mehmet Şahin, “Öz Gıda İş Sendikası olarak bu süreci en yöneten sendikaların başında geliyoruz. En önce online çalışma sistemine geçen sendikayız, Türkiye’de ilk defa zoom üzerinden toplantı yapan sendikayız. Hayatın bize dayattığı zorluklarla baş etme noktasında çok hızlı kararlar alarak hayata geçirdik. Şimdi değerli arkadaşlar sıkıntılı günler geçiriyoruz. Emekçiler olarak hayatımız daha iyi gitmiyor, daya kötüye gidiyor, birilerinin hayatına da bizimkilerle mukayese edilemeyecek ölçüde bolluk ve şatafat içinde geçiyor. peşinen şunu söyleyim biz emekçiyiz alın teriyle evlerimize rızık götürmeye çalışıyoruz. Bu mücadelemiz devam edecek” dedi.
İMDAT ŞAHİN