“Mezunlar Okula Dönüyor” Programları Devam Ediyor
Çorlu Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi Mezunları Topluluğu, okul yönetimi işbirliği ile gerçekleştirilen “Mezunlar Okula Dönüyor” programının üçüncüsü okulun konferans salonunda gerçekleştirildi.
“Mezunlar Okula Dönüyor” programında okulun geçmiş dönem mühendis mezunları, okulun 12.sınıf sayısal bölüm öğrencileri ile buluştu. Programda Metalürji ve Malzeme Mühendisi Erkut Eşdur, Makine Mühendisi İsmail Duyar, Bilgisayar Mühendisi Caner Acar, İmalat Mühendisi Burak Eken konuşmacı olarak yer aldı. Programa birçok eski okul mezunu da dinleyici olarak katılım sağladı. Katılımcılar gençlere mesleki tecrübelerini aktardı. Zaman zaman okul anılarının da anlatıldığı programda keyifli dakikalar da yaşandı. Programa katılan öğrenciler, “Mezunlar Okula Dönüyor” programlarından çok memnun olduklarını ve yeni programları sabırsızlıkla beklediklerini ifade etti. Çorlu Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi mezunları, Makif’li olmanın gururunu her zaman taşıdıklarını ve okullarının daha iyi yerlerde olması hedefiyle her zaman okul yönetimi ile işbirliği içinde olmaktan mutluluk duyduklarını belirttiler.
GÖKHAN DUMAN
Çorlu'da Kadına Şiddete ‘Dur' Denildi
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Çorlu’da anlamlı bir etkinlik düzenlendi.
Çorlu Kent Konseyi Kadın Meclisi, KASAİD (Kadın ve Sosyal Yardımlaşma Derneği) işbirliği ile düzenlenen basın açıklamasında kadına yönelik şiddet lanetlendi. Atatürk Meydanı’nda düzenlenen programa Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Güne sebebiyle düzenlenen programda birbirinde farlı görseller hazırlanarak kadına yönelik şiddete dikkat çekildi.
KADINA ŞİDDETLE MÜCADELE ETMEK YALNIZCA KADINLARIN DEĞİL HEPİMİZİN GÖREVİDİR
Çorlu Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Filiz Kalafatoğlu programda yaptığı konuşmada: “Bugün burada yüreğimizi acıtan insanlığımızı sorgulatan bir gerçeği konuşmak için toplandık kadına yönelik şiddet kadın hayatın kaynağı sevginin sembolü sabrın ve merhametin adıdır ama ne yazık ki dünyanın bir çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de hâlâ şiddetin hedefi oluyor kimi zaman bir eşin öfkesinden kimi zaman bir babanın baskısından kimi zaman bir yabancının elinde can veriyorlar Oysa hiçbir gerekçe hiçbir mazeret bir insana el kaldırmayı haklı kılmaz unutmayalım şiddet yalnızca bir bedeni değil bir ruhu bir geleceği de öldürür bir kadının gözlerindeki korku bir çocuğun yüreğine yerleşir bir annenin Suskunluğu bir toplumun vicdanına kazınır kadına şiddetle mücadele etmek yalnızca kadınların değil hepimizin görevidir devletin yasaları toplumun vicdani ve bireyin bilinci bir araya gelmeden bu karanlık sona ermez bu nedenle erkekler değişmeden kadınlar güçlenmeden çocuklar bilinçlenmeden bu döngü kırılmaz her birimiz bir fark yaratabiliriz bir çığlık duyduğumuzda kulaklarımızı kapatmak yerine yardım edebiliriz bir şiddet haberini duyduğumuzda benim meselem değil yerine ses çıkartabiliriz çünkü susmak şiddetin ortağı olmaktır gelin hep birlikte haykıralım kadına şiddet insanlık suçudur ve biz bu suça sessiz kalamayız bugün burada kadına yönelik şiddet sonucu yaşamını yitiren kadınları anmak sesini duyuramayanlar için bir ışık yakmak üzere toplandık sesiz çığlıklar için bir mum yak bu mumlar susturulan seslerin yarım kalan hayatların mücadele eden tüm kadınların anısına yanacak her ışık karanlığa meydan okuyan bir umudu temsil ediyor kadına yönelik şiddete karşı sessiz kalmayacağız bugün bir mum yak bir yaşamı an bir umudu büyüt” ifadelerine yer verdi.
BUGÜN KADINA YÖNELİK ŞİDDET DÜNYANIN EN YAYGIN İNSAN HAKLARI İHLALLERİNDEN BİRİ OLMAYA DEVAM ETMEKTEDİR
KASAİD Başkanı Selda Gaygusuzoğlu yaptığı konuşmada; 25 Kasım sadece bir anma günü değildir. Adalet eşitlik ve her kadının şiddetten uzak yaşama hakkı için küresel bir çağrıdır. Bu tarih Dominik cumhuriyetinde diktatörlüğe karşı direndikleri için 25 Kasım 1960 ta katledilen Mirabel kardeşlerin mirasını taşır. Onların mücadelesi dünya çapında kadın direnişinin bir sembolünü dönüşmüş ve 1999 yılında B.M. tarafından Kadına Yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için uluslararası gün olarak kabul edilmiştir. Bugün Kadına Yönelik Şiddet dünyanın en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olmaya devam etmektedir. Kadınlar, kadın cinayeti, aile içi şiddet, cinsel saldırı, taciz ve giderek artan dijital şiddete maruz kalmaktadır. Koruyucu yasaların tam olarak uygulanması, etkin soruşturma ve cezasıyla sıfır tolerans, kadın ve kız çocuğu kavramlarının ayrımı, suçun açığa çıkarılması, adalete ve sosyal hizmetlere erişimin güçlendirilmesi dahil tüm şiddet türlerinin önlenmesi acil önceliklerdir. Cedaw,1993 B.M. Bildirgesi, Pekin Eylem Planı, İstanbul Sözleşmesi ve Türkiye’nin 6284 sayılı kanunu gibi uluslararası insan hakları çerçevesinde açık ve bağlayıcı standartlar sunmaktadır. Bu toplumsal sorunun çözülmesine kamu kuruluşları ve yerel yönetimlerin çözüme yönelik istekleri yanında kararlı bir devlet politikasına ihtiyaç vardır. Biz KASAİD Derneği olarak bu 25 Kasımda direnen ses çıkaran ve susturulmaya reddeden kadınların cesaretini onurlandırıyoruz. Kadınların yaşamlarını ve özgürlüklerini savunma konusundaki sarsılmaz kararlılığını birkez daha dile getiriyor, bu konuda tüm adınları ve erkekleri bir birey olarak mücadeleye ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz” dedi.
BİRBİRİNDEN FARKLI GÖRSEL HAZIRLANDI
Atatürk Meydanı’nda düzenlene basın açıklamasında kadınlar birbirinden farklı görseller hazırlayarak kadına şiddete dur dedi. Hem teatral gösteriler hem de yazılan afişler dikkat çekti. Kadınlar yüzlerini boyayarak şiddete dikkat çekti. Kadın ayakkabılarının da yer aldığı açıklamada kadınların yoğun katılımı dikkat çekti.
İMDAT ŞAHİN
Hak İş Kadına Yönelik Şiddeti Lanetledi
Hak İş Konfederasyonu Tekirdağ İl Başkanı aynı zamanda Öz Gıda İş Sendikası Çorlu Şube Başkanı Cüneyt Aydın yaptığı açıklamada kadına yönelik şiddeti lanetledi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Güne sebebiyle açıklama yapan Cüneyt Aydın Hak İş Sendikasının 50 yıllık onurlu mücadelesinin birikimiyle bugün de kadına yönelik şiddetin karşısında dimdik durmaktadır. Yarım asırlık sendikal tecrübe, bu konuda sözümüzü daha güçlü, duruşumuzu daha kararlı kılmaktadır. Hak-iş konfederasyon olarak dünyanın neresinde olursa olsun şiddetin ve zulmün karşısındayız” dedi.
HAK-İŞ 50 YILLIK ONURLU MÜCADELESİNİN BİRİKİMİYLE BUGÜN DE KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN KARŞISINDA DİMDİK DURMAKTADIR
Açıklamasının devamında Cüneyt Aydın, “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” vesilesiyle 81 ilde meydanlardayız. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında zulme, işgale, ayrımcılığa ve her türden şiddete maruz bırakılan masumların sesi olmak için kadın–erkek hep birlikte buradayız. Nereden ve kimden gelirse gelsin şiddetin tüm biçimlerine karşı olduğumuzu yüksek bir sesle ilan ediyoruz. Günümüzde şiddet; fiziksel, cinsel, psikolojik, dijital, ekonomik ve ısrarlı takip gibi farklı boyutlarıyla hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Araştırmalar, şiddetin en fazla kadınları hedef aldığını açıkça göstermektedir. Kadın cinayetlerine, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, yoksulluğa ve güvencesizliğe karşı sesimizi yükseltiyoruz. HAK-İŞ 50 yıllık onurlu mücadelesinin birikimiyle bugün de kadına yönelik şiddetin karşısında dimdik durmaktadır. Yarım asırlık sendikal tecrübe, bu konuda sözümüzü daha güçlü, duruşumuzu daha kararlı kılmaktadır. Hak-iş konfederasyon olarak dünyanın neresinde olursa olsun şiddetin ve zulmün karşısındayız. Kadına yönelik şiddetin en acımasız boyutunu ise kuşkusuz savaş ve çatışma ortamında görmekteyiz” dedi.
KADIN–ERKEK BİRLİKTE HAYKIRIYORUZ: ŞİDDET SON
Konuşmasını sürdüren Hak İş Tekirdağ İl Başkanı Cüneyt Aydın, “Dünya genelinde, özellikle Filistin/Gazze, Doğu Türkistan, Sudan, Yemen, Lübnan ve Myanmar gibi bölgelerde; savaş, işgal ve sistematik baskı politikalarının en ağır bedelini kadınlar ve çocuklar ödemektedir. Bu tablo, kadına yönelik şiddetin artık sadece bireysel bir suç değil, küresel bir insanlık krizine dönüştüğünü göstermektedir. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Uluslararası kuruluşları; sivillerin korunması, kadınların güvenliği, yerinden edilenlerin korunması ve uluslararası hukukun eksiksiz uygulanması konusunda acil sorumluluk almaya çağırıyoruz. Çalışma hayatının her alanında öncü bir konfederasyon olan HAK-İŞ, kadın çalışanların örgütlü gücünün adresidir. Toplumsal şiddetin çözümünü yalnızca kadınların omuzlarına bırakamayız. Kadın–erkek birlikte haykırıyoruz: Şiddet son bulmalıdır. Sendikal örgütlenmenin güçlenmesiyle toplumun bu yarasının iyileşeceğine inanıyoruz. Şiddetsiz bir geleceğin mümkün olduğuna; toplumsal dayanışma, ortak bilinç ve kararlı bir mücadele ile kadınların, çocukların ve tüm insanların güven içinde yaşayabileceği adil bir dünyanın mutlaka inşa edileceğine yürekten inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.
İMDAT ŞAHİN