Araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu'nun ölümünün 32. yıl dönümünde CHP Çorlu İlçe Başkanlığı tarafından anma programı düzenlendi. Hazırlanan anma töreninde Uğur Mumcu saygı ve özlemle anıldı.
Araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu 1993 yılında aracına bomba koyularak hayattan koparılmıştı. Uğur Mumcu ölümünün 32. Yıl dönümünde Çorlu’da anıldı. Atatürk Meyadnı’nda bir araya gelen CHP’liler buradan Uğur Mumcu Parkı’na kadar yürüdü. Uğur Mumcu Parkı’nda düzenlenen anma töreninde Uğur Mumcu’nun çalıştığı Cumhuriyet Gazetesi ellerde taşındı. Törene, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, CHP Çorlu İlçe Başkanı Cüneyt Akar, CHP Tekirdağ ve Çorlu Gençlik Kolları Başkanları, Çorlu Kent Konseyi Başkanı Esra Yüksel ve CHP üyeleri katıldı.
32. YILINDA RAHMET, MİNNET VE ÖZLEMLE ANMAK İÇİN BİR ARAYA GELDİK
Cumhuriyet Halk Partisi Çorlu Gençlik Kolları Başkanı Kubilay Öztürk yaptığı konuşmada; “Uğur Mumcu yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda adaletin, özgürlüğün ve demokrasinin sarsılmaz savunucusuydu. Bugün burada gerçeğin izinden korkusuzca yürüyen, kalemiyle karanlığı delip geçen Uğur Mumcu aramızdan koparılışının 32. yılında rahmet, minnet ve özlemle anmak için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Uğur Mumcu yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda adaletin, özgürlüğün ve demokrasinin sarsılmaz savunucusuydu. Onun mücadelesi, bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz sözünden nesilden nesile rehber olmaya devam ediyor. Uğur Mumcu'yu katledenler, aydınlık bir geleceği durduracaklarını sandılar. Ancak bilmiyorlardı ki mücadelesi halkın vicdanında kök salarak yeni Uğur Mumcular yetiştirecekti. Bugün bizlere düşer, onun mirasta sahip çıkmak ve Cumhuriyetimizin değerlerini korumak için daha çok çalışmak. Basın özgürlüğünün baskılandığı, gerçeklerin susturulmaya çalışıldığı bir dönemde, Uğur Mumcu'nun korkaklar her gün, cesurlar bir kez ölür sözüyle bizlere her zaman cesaret ve kararlılık aşılamaktadır. Bu cesaretle onun yolundan yürüyerek Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi güçlendirmek için omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. Unutmayalım ki, Uğur Mumcu karanlığa karşı cesur bir direnişi simgesi olarak sonsuza dek yaşanacaktır” dedi.
O KARANLIĞA KARŞI BİR MEŞALEYDİ
Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ İl Gençlik Kolları Başkanı Muzaffer Cenk Işıksel; “Bugün Tekirdağ'ın 11 ilçesinde Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları bugün saat 12 ile 17 saatleri arasında gazeteci yazar, kıymetli büyüğümüz, gazeteci Uğur Mumcu'yu anmak için ilçelerinde etkinlik yapıyor. Biz de şu an Çorlu’dayız. Bugün burada halkın gerçeklerini öğrenmesi için hayatını ortaya koymuş bir aydın bir gazeteci ve bir vatansever olan Uğur Mumcu'yu anmak için toplandık. O karanlığa karşı bir meşaleyi, onun cesareti hepimize ışık tutmaya hala daha devam ediyor. Uğur Mumcu, gerçeklerin peşinden koşmanın bedelini hayatıyla ödeyen bir kalemdi. Ama onun söylediği gibi unutmayın ki bir kişiye yapılan haksızlık bütün topluma tehdittir. Bizler bu tehdide karşı direnecek ve onun mirasına sahip çıkacak olan gençleriz. Uğur Mumcu'nun mücadele ettiği karanlık güçler hala var. Ancak biz de buradayız. Uğur Mumcu'nun dediği gibi bir gün gelir, devran döner, halkın elleri haksızlık yapanların yakasına yapışır. İşte bizler o gün için yılmadan, yorulmadan mücadele etmeye devam edecek olanlarız. Onun anısı bizim yolumuzu hala aydınlatıyor. Bizler bugün Uğur Mumcu'yu sadece anmıyor, onu aynı zamanda anlıyoruz. Her bir Cumhuriyet Halk Partili genç de bugün Uğur Mumcu'nun ta kendisidir” dedi.
UĞUR MUMCU GERÇEKLERİ SÖYLEMEKTEN GERİ DURMAMIŞ BİR YURTSEVERDİ
Cumhuriyet Halk Partisi Çorlu İlçe Başkanı Cüneyt Akar; “Salı günü, Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın cinayetinde 78 canımızı hayatını kaybetmiştir. Vatandaşlarımız Çorlu Tren faciası ve Soma Maden kazasın gibi kimsenin sorumlu almadığı ifadeler zincirinin kurbanı olmuştur. Sorumluları cezalandırmaları gerekmektedir. Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza aciz kalabiliyorum. Bugün, Türkiye'nin savunucusu, düşüncelinin ve özgürlüğünün yılmaz kalemi, gerçeklerin peşinde koşan Cesur Gazeteci Uğur Mumcu'yu aramızdan ayrılışının yıl döneminde saygıyla anıyoruz. Uğur Mumcu, yaşamı boyunca halkın doğruları öğrenme hakkını savunmuş, hiçbir baskıya boyun eğilmemiş, bedeli ne olursa olsun gerçekleri söylemekten geri durmamış bir yurtseverdi. Onun cesareti ve vicdanı bugün hala hepimize yol göstermeye devam ediyor. Uğur Mumcu'nun şu sözlerini hatırlamak onun mücadelesinin büyüklüğünü bir kez daha anlamını sallar. Cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Evet, o bu ülkenin aydınlık yarınları için cesurca yaşamayı ve mücadele etmeyi seçti. Ne yazık ki bu cesareti karanlıktan beslenenleri korkuttu ama bilmedikleri bir şey vardı. Aydınlık öldürülemez, susturulamaz. O aynı zamanda hukuk devleti ve özgür düşündüğü sanılan bir aydındır. Atatürk ilke ve devrimlerine sıkı sıkı bağlı olan Uğur Mumcu, Türkiye'nin çağdaş, bağımsız ve demokratik ülke olması için çalışmış, bu uğurda canını vermekten çekinmemiştir” dedi.
UĞUR MUMCU BİZE UMUTSUZLUĞA KAPILMAMAYI, KARANLIĞA KARŞI DİMDİK DURMAYI ÖĞRETİYOR
Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, “Bugün burada fikirleriyle karanlığa ışık tutan, kalemiyle adaleti savunan, dürüstlüğün ve cesaretin simgesi, Uğur Mumcu'yu bir kez daha anmak için bir araya geldik. Onun yaşamı yalnızca bir gazetecilik hikâyesi değil, aynı zamanda adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin de ölümsüz bir öyküsüdür. Uğur Mumcu, halkın gerçekleri bilme hakkını savunurken, hiçbir tehditten yılmayan bir aydın, kalemini satmayan bir yurtseverdi. Onun cesareti ve dirayeti, kalemini silah gibi kullananların değil, halkı için kullananların tarih boyunca unutulmayacağının somut bir örneğidir. Bugün Uğur Mumcu'yu anarken, onun haykırdığı gerçeklerin hala ne kadar yakıcı olduğunu hep beraber görüyoruz. Basın özgürlüğü bağımsız bir yargı ve demokratik haklar sistematik bir şekilde aşındırılmaktadır. Eleştiren susturulmakta, hak arayan cezalandırılmakta, adaleti arayanlarsa yalnız bırakılmaktadır. Ancak Uğur Mumcu'nun bize bıraktığı umutsuzluğa kapılmamayı, karanlığa karşı dimdik ayakta durmayı öğretiyor. Onun şu sözlerini hep beraber hatırlayalım. Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma karşı işlenmiş bir suçtur. İşte bu nedenle bizlere düşen her türlü haksızlığın karşısında dimdik bir duvar gibi durmak, adaleti ve özgürlüğü savunmaktır. Bugün her günkünden daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Çünkü Uğur Mumcu'nun mücadele ettiği karanlık güçler hala varlığını devam ettiriyorlar. Ama unuttukları da bir şey var. Her zamanki gibi halk ayağa kalkar, ne zamanki aydınlanma mücadelesi güçlenirse, işte o zaman hiçbir karanlık kalıcı olamaz. Bu mücadelede hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Fikir özgürlüğünü savunmaktan, adaletsizliklere karşı sesimizi yükseltmeye, her birimiz bu ülkenin geleceği için birer Uğur Mumcu olmak zorundayız” dedi.
32 YILDIR BİTMEYEN SEVGİ
En son konuşan CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün “24 Ocak 1993 yılında tam 32 yıl önce, bugün kalemiyle, sadece kalemiyle, aydınlanma yolundaki bir gazeteci, araştırmacı yazarımız katledildi. Ama 32 yıldan beri onun sevgisinde eksilme yok, artarak devam ediyor. Ve saygımız artıyor. Ben, başta Uğur Mumcu olmak üzere, yine bugün hayatını yitiren, geçmiş dönem Dışişleri Bakanlığı'nın devlet adamımız İsmail Cem'e, yine bugün, Emniyet Teşkilatımız burada. Bizim güvenliğimizi her zaman sağlayan Emniyet teşkilatımızın baş tacı, Diyarbakır'da görev yapan Gaffar Okkan’ı şehit ederleri lanetliyorum” dedi.
İMDAT ŞAHİN