Türk Harb-İş Trakya Bölge Temsilciliği çalıştıkları ücretlerin düşük olduğu gerekçesiyle meydanlara çıktı.
Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’na bağlı askeri fabrikalarda ve tersanelerde çalışanların ücretlerinin düşük olduğu gerekçesiyle Türk Harbiş Sendikası Trakya Bölge Temsilciliği Salih Omurtak Caddesi’nden Cumhuriyet Meydanı’nda kadar yürüdü. "İşçi üvey evlat değildir, “Harb-iş işçisi vatan bekçisi” ve "Savunma işçisi geçinemiyor" yazılı pankartların açıldığı yürüyüşte işçiler sloganlar atarak Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Harb-İş Trakya Bölge Temsilcisi Adnan Yüksel, “26 binden fazla üyemizin aldıkları ücretleri günümüz Türkiye koşullarını göz önünde bulundurduğumuzda, ücretlerin çok düşük kaldığını ve hatta artık hayat pahalılığı karşısında yaşanılmayacak bir durum ortaya çıkardığını aktararak özlük haklarında iyileştirme yapılmasını talep ettik” ifadelerine yer verdi.
İŞÇİLER CUMHURİYET MEYDANINA KADAR YÜRÜDÜ
Türk Harbiş Sendikası Trakya Bölge Temsilciliği önünde bir araya gelen sendika üyeleri daha sonra Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Omurtak Caddesi üzerinden Cumhuriyet Meydanı’na yürüyen işçiler geçinemiyoruz diyerek sloganlar attı. Ellerinde Türk Bayrakları ve sendika bayraklarıyla yürüyen işçilere çevredeki vatandaşlarda alkışlayarak destek verdi.
“ARKADAŞLARIMIZ GEÇİM SIKINTISI ÇEKİYOR”
Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama yapan Harbiş Sendikası Trakya Bölge Temsilcisi Adnan Yüksel, “Yetkililerle görüşmemizde gelişen ve büyüyen ülkemize omuz vererek ülkemizin savunma sanayisinin yüzde 100 millileşmesi için emek harcayan, ülkemizin savunma sanayisinde dışa bağımlılığını bitirmek için canla başla çalışan üyelerimizin artık geçinemez bir noktaya geldiğini anlattık. Hatta tabiri caizse bıçağın kemiği parçaladığını, arkadaşlarımızın en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz noktaya geldiğini, sürekli artan ev kiralarının durmadan zamlanan rafların ve önüne geçilemeyen akaryakıt fiyatlarının karşısında ezildiğini ifade ettik. Ayrıca arkadaşlarımızın ağır yaşam koşullarına karşı koyabilmek için mesai bitiminde merdiven altı tekstil atölyelerinde terzilik yaptığını, çeşitli restoranlarda moto kurye ve düğün salonlarında garson olarak ek iş yaptıklarının altını üstünü çizerek belirttik. Bunların yanı sıra askeri iş yerlerimizde çalışan birbirinden kıymetli, yetişmiş, yetenekli ve tecrübeli arkadaşlarımızın yaşadıkları geçim sıkıntılarından dolayı ya istifa edip özel şirketlere geçtiğini ya da gönülsüz bir şekilde emekliye ayrıldıklarını ifade ettik” dedi.
KAĞIT UÇAK YAPIP UÇURANLAR, F-16’LARI UÇURANLARDAN 2 KAT FAZLA MAAŞ ALIYOR
Konuşmasını sürdüren Adnan Yüksel, “9 Mayıs 2023 tarihinde imza altına alınan son kamu çerçeve protokolü ile kamuda hiçbir vasıf gerektirmeyen işlerde çalışanların bile bu saydığım işleri yaparak ülkemize değer katan, yüksek bilgi ve birikime sahip işçi ve mühendislerimizle aynı ücreti alır hâle geldiğini açıkladık. Hatta bir adım daha ileriye gidiyorum. Masa başında oturarak origami sanatını geliştirenler, boş zamanlarını değerlendirmek için kâğıt uçaklar yapıp uçuranlar F-16’ları uçuranların 1,5-2 katı maaş alır hâle gelmiştir. Bununla birlikte kamu toplu iş sözleşmelerinin yürürlük tarihindeki farklılık nedeniyle yürürlüğü ocak ayında başlayan toplu iş sözleşmeleri ile mart ayında başlayan toplu iş sözleşmeleri arasında oluşan ücret farkının da bir başka hak kaybına ve adaletsizliğe neden olduğunu, bu durumda kamu işçileri arasında bir ayrıma sebebiyet verdiğini hatta yaşanan sürecin hiç istemediğimiz bir şekilde iş barışını olumsuz etkileyeceğini ifade ettik” dedi.
GELİR VERGİSİNDEKİ ADALETSİZLİK GİDERİLSİN
“Ayrıca yıllardır üzerine basa basa ifade ettiğimiz gelir vergisindeki adaletsizliğin giderilmesi için çalınacak hangi kapı varsa çaldık, söylenecek ne söz varsa söyledik” diyen Adnan Yüksel, “Türk Harb-İş Sendikası olarak 53 yıldır durmadan, duraksamadan emeğin ve emekçinin yanında yerimizi alarak hakkı savunan bir anlayışla yolumuzda yürüyor, bu anlayışla atacağımız adımları bir bir atıyoruz. Bizim tek derdimiz, bu kutsal topraklara bir halel gelmemesi, büyük ve güçlü devletimizin dara düşmemesi ve elbette ki bu ülkenin öz evlatları olan arkadaşlarımızın kendi öz yurtlarında rahat bir yaşam sürmesini sağlamaktan ibarettir” dedi.
İMDAT ŞAHİN