Tekirdağ Barosundan Adalet Yürüyüşü
Çorlu Güncel

Tekirdağ Barosundan Adalet Yürüyüşü

  • 26 Mart 2025

Tekirdağ Barosu Çorlu Kitap Kafeden Atatürk Meydanı’na kadar süren adalet yürüyüşü düzenledi. Yürüyüşe Tekirdağ Barosuna kayıtlı avukatlar katıldı.



Çorlu Kitap Kafe önünde buluşan avukatlar Atatürk Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Atatürk Meydanı’nda konuşan Tekirdağ Baro Başkanı Av. Egemen Gürcün, “Bugün, yargıya duyulan güvenin hızla azaldığı, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı, seçmen iradesinin yok sayıldığı, Anayasa ile güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı biçimde insanların cezalandırıldığı ve yine Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının idari ve keyfi kararlarla kısıtlandığı, iletişim ve haberleşme özgürlüğünün bant daraltmalarıyla engellendiği, yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunmaya müdahale edildiği bir süreci yaşamaktayız” dedi. 
YARGI, SİYASETİN DİZAYN ARACI DEĞİL, ADALETİN TECELLİ ETTİĞİ BAĞIMSIZ BİR GÜÇ OLMALIDIR
Açıklamasını sürdüren Egemen Gürcün, “kamuoyu önündeki Parti Genel Başkanı, gazeteci ve siyasetçilerin tutuklanmaları ile başlayan, geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptaline dair verilen karar ile ilerleyen süreç, ardından Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere gazeteci, sanatçı, bürokrat ve belediye başkanlarından oluşan geniş bir grubun terör ve yolsuzluk suçlamalarıyla gözaltına alınması ile devam etmiştir.  En son, 23 Mart 2025 tarihinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilçe belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu toplamda 51 kişi tutuklanmıştır. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve temel haklara yapılan bu müdahaleler, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını gölgelemektedir. Halk tarafından seçimle göreve getirilmiş Belediye Başkanlarının yargı eliyle etkisiz hale getirilmesi, millet iradesine müdahale anlamına gelmektedir ve toplumun protesto hakkının engellenmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu süreç, şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmeli; toplumu baskı altına alan bu uygulamalara derhal son verilmelidir. Yargı, siyasetin dizayn aracı değil, adaletin tecelli ettiği bağımsız bir güç olmalıdır” dedi.