Yüzücüler Yine Kupayla Döndü
Çorlu Belediyesi Spor Kulübü (ÇBSK) Yüzme takımı Bulgaristan’da düzenlenen yarışmalarda 14 madalya ve 3 kupa alarak büyük bir başarı sağladı.
ÇBSK Yüzme takımıyla ilgili açıklama yapan yüzme antrönörü Emrah Şahin, “Uluslararası başarılarımız artarak devam ediyor. 13-15 Haziran tarihlerinde Bulgaristan Plovdiv şehrinde düzenlenen Brave Dophins 2025 Plovdiv yarışmalarında Çorlu Belediyesi Spor Kulübü sporcularımız 5 aldın, 6 gümüş, 3 bronz madalya kazanırken, erkeklerde sporcumuz Deniz Kemal Pırtı 1’lik Kupası, genel klasmanda erkekler 2’lik kupası genel klasmanda kızlar 3’ülük kupası alarak toplamda 14 madalya ve 3 kupa ile müsabakayı tamamlamıştır” dedi.
İMDAT ŞAHİN
İha Belge Takdi̇m Töreni̇ Düzenlendi̇
Çorlu Şehit Metin Arslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde İHA belge takdim töreni gerçekleştirildi
Çorlu Şehit Metin Arslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi yürüttüğü özgün İnsansız Hava Aracı (İHA) projesi kapsamında öğrenci ve öğretmenlere yönelik düzenlenen İHA Belge Takdim Töreni, okul konferans salonunda yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa Çorlu İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Dursun Adar, hayırseverler, okul öğretmenleri, öğrenci velileri, öğrenciler ve SSK Servis yetkilileri katıldı. Katılımcılar, öğrencilerin teknolojiye olan ilgilerini ve özverili çalışmalarını takdirle karşılarken, projenin eğitim-üretim iş birliğini somut şekilde yansıttığını vurguladılar.
PROJEDE SADECE BİR MAKİNE YAPMADIK; ÖĞRENCİLERİMİZİN HAYAL GÜCÜNÜ, PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİNİ VE ÖZGÜVENLERİNİ İNŞA ETTİK
Törende konuşan okul müdürü Sabri Şahin bu yıl öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte, bir Özgün İnsansız Hava Aracı tasarlayıp uçurduk. Bu sadece teknik bir çalışma değil, aynı zamanda bir fikrin, bir hayalin, bir ilhamın ete kemiğe bürünmüş halidir. İlham, yani başlama cesaretini veren kıvılcım, biz bu projede sadece bir makine yapmadık; öğrencilerimizin hayal gücünü, problem çözme becerilerini ve özgüvenlerini inşa ettik. Çünkü biz inanıyoruz ki; ilhamla yola çıkan, inançla çalışan ve azimle yürüyen gençler, bu milletin yarınını inşa edeceklerdir. Bu projenin sadece bir teknoloji çalışması olmadığını, aynı zamanda gençlerin takım ruhu, sorumluluk bilinci ve millî teknoloji hamlesine katkı sağlama motivasyonu kazandıkları bir süreç olduğunu belirtti. Ardından, projeye aktif katkı sağlayan öğrenci ve öğretmenlere katılım belgeleri takdim edildi. Şehit Metin Arslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, nitelikli eğitim anlayışıyla, bilim, teknoloji, kültür ve değerler eğitimi alanlarında yürüttüğü çalışmalarla bölgesinde örnek olmaya devam ediyor” dedi.
İMDAT ŞAHİN
Kaymakam Eren'den Tekirdağ'a Birlik Çağrısı
Konya Ereğli kaymakamlığına atanan Murat Eren veda yemeğinde net mesajlar verdi. Uzun bir konuşma yapan Kaymakam Eren Tekirdağ’a birlik çağrısı yaptı.
Yaklaşık 20 aydır Çorlu Kaymakamlığı görevini yürüten Murat Eren, kaymakamlar kararnamesiyle birlikte Konya Ereğli kaymakamlığına atandı. Kaymakam Eren’e veda yemeği düzenlendi. Düzenlenen yemekte protokol üyelerinin yanı sıra, siyasi parti temsilcileri kurum amirleri, muhtarlar ve çok sayıda davetli katıldı. Çorlu Kaymakamı Murat Eren’e Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt plaket takdiminde bulunurken, kendisine görev süresince gösterdiği yakın ilgiye teşekkür etti. Çorlu Kaymakamı Murat eren veda yemeğinde uzun bir konuşma yaptı, Tekirdağlı olmanın avantajlarından ve dezavantajlarından söz etti. Tekirdağlı bürokratların çok az olduğunu belirten Kaymakam Eren birlik çağrısında bulundu. Tekirdağ’ın hak ettiği değeri göremediğini belirten Kaymakam Eren alışılmışın dışında konuştu.
TEKİRDAĞLI OLMANIN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI VAR
Tekirdağ’da doğup büyüdüğünü belirten Çorlu Kaymakamı Murat Eren yaptığı konuşmada: “Biliyorsunuz ben Tekirdağ’ın yetiştirdiği bir evladım, ailem çok uzun yıllardır Tekirdağ’da yaşıyorlar. Yüzlerce yıl önce ailem Tekirdağ’a gelmişler. Bizlerde burada doğup burada büyüdük. Trakya topraklarında doğmanın bazen 1-0 avantajı oluyor, bazen 1-0 dez avantajı oluyor. Bir sıfır avantajımız bizim hakikaten Türkiye’nin en güzel belki de dünyanın en güzel coğrafyalarından bir tanesiyiz. Bir tarafımız Marmara bir tarafımız Ege bir tarafımız Karedeniz bir tarafımız İstanbul bir tarafımız Avrupa birim başına baktığımız zaman toprakları en verimli toprakları olan bir bölgede yaşıyoruz. Tekirdağ şehir olarak ta çok önemli bir şehrimiz. Sanayi kuruluşları açısından baktığımız zaman 3 bin 300 civarında fabrikamızla devlete verdiğimiz vergiyle yaptığımız ihracatla tarım gelirimizle limanlarımızla Türkiye’nin en önemli belki de illerinden bir tanesiyiz. Bazen farkına varıyoruz bazen farkına varmıyoruz. Bu bizim avantajımız hepsi. Dez avantajımız biraz hemşericilik duygumuzun biraz düşük olması sebebiyle işbirliğine kapalı bir toplum olmamız sebebiyle biraz hem merkezi hükümetten hem de dünyadan hak ettiğimiz katkıyı alamıyoruz. Burada kimseyi de suçlamamalıyız, bunda en büyük suç bizde. Bürokrat sayımız çok az, benim gibi birkaç bürokratımız var. Orta üst düzey diyebileceğimiz, siyasetçi sayımız baktığımız zaman bakan seviyesinde bakanlık seviyesinde şu anda yok. Genel başkan yardımcısı olarak burada birkaç tane milletvekili var. Ama çok fazla aktif görev alacak siyasetçimiz yok. 3 bin 300 fabrikamız var dedim ama baktığınızda iş adamı sayımızda çok az. Bunlar bizim dez avantajımız bunun sebebi hemşericilik duygumuzun az olması, birbirimizi tutmamamız, birbirimizi desteklememiz, yukardakilerin aşağıdakilerin elinden tutmaması, aşağıdakilerin onları desteklememi. Ben tabi altıbuçuk yıl çalıştım Tekirdağ’da bunun 6 ayı üniversite sekreterliğinde bunun akabinde dört sene vali yardımcılığı 19-20 ayında da Çorlu Kaymakamlığı olarak görev yaptım. Tekirdağ’ı en iyi tanıyanlardan birisi olduğumu düşünüyorum. Hem üniversiteyi eğitim öğretimi çok iyi biliyorum, hem valilik boyutuyla her kurumun vali yardımcılığında sorumluydum. Hem de bir kaymakam olarak sanayilerden sorumlu bir vali yardımcısı olarak hem OSB başkanlığı yapmış birisi olarak heralde en iyi tanıyanlardan bir tanesiyim” dedi.
İNŞALLAH ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLERDE EKSİK OLAN İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRİRİZ, HEMŞERİCİLİK KÜLTÜRÜNÜ ARTIRIRIZ
Konuşmasını sürdüren Kaymakam Eren, “Bizler siyasetçilerimizi çok eleştiriyoruz, ama siyaset Ankara’da yapılır memlekette yapılmaz ve yöresinden destekle yapılır. Bizler sayın milletvekilleri olsun siyaset yapanlar olsun desteklemek zorundayız. Siyaset yapanlarda Ankara’da yapanlar özellikle hesap verebilir toplumun sorunlarını eğilebilir olmalı. İnşallah önümüzdeki dönemlerde bu eksik olan işbirliğini geliştiririz, hemşericilik kültürümüzü artırırız. Tekirdağlı olmak demek Tekirdağ’da doğmuş olmak demek değil, bizim gibi şehirlerde bu doğru bir yaklaşım değil. Tekirdağlı olmak demek Tekirdağ’da yaşıyor olmak çocuklarının kendisinin geleceğini Tekirdağ’da kuruyor olmak demek, bir gün hak tecelli ettiğinde burada ölecek olmak demek. 1 milyon 200 bin nüfusumuz var dışardan göç olarak gelen çok fazla nüfusumuz var. Baktığımız zaman yüzde 50’ye yakını Tekirdağ’a kayıtlı. Tekirdağ da doğmuş olanlardan oluşuyor. Ama Sinoplu’yuz da deseniz, Samsunluyuz, Urfalıyızda deseniz burada yaşıyorsanız geleceğiniz burada ise burası için kalbiniz atıyorsa lütfen bu iş birliğimizi beraber hareket etme kültürümüzü geliştirelim, merkezi hükümetten hak ettiğimiz payı fazlasını almaya çalışalım” dedi.
4 YIL KAYMAKAMLIK SINAVINI KAZANDIM, MÜLAKATLARDA ELENDİM
Nasıl kaymakam olduğunu anlatan Murat Eren, “Tabi ben Tekirdağlıyım dedim, kaymakam olmaya lise yıllarında karar verdim. O dönemler herkes bir meslek seçer yol belirlerdi kendine, endüstri meslek lisesine gidiyordum, motor bölümüne biraz seçilmesi zor bir branştı okuduğum lise itibariyle. Ama daha o zaman karar verdim, üniversite de tüm tercihlerimi bu yönde yaparak Gazi Üniversitesi Kamu yönetimini bitirdim. Akabinde bir kaymakamlık sınavına girdim, bir soruyla kaybettim, ondan sonra öğrendim ki yüz sorunun 30 tanesi birilerine verilmiş o zamanlar birileri elde etmiş, hâlbuki kazanıyordum. Askere gittim, askerlik şube başkanı olarak görev yaptım. Dönüşümde kaymakamlık sınavını dört defa daha kazandım, hep mülakatlarda elendim, bu biraz bizim bir sıfır yenik başlamamızın sebebi Trakyalı olarak. Bizim çok fazla siyasi gücümüzün olmamasından kaynaklanıyordu. Son seferinde baba mesleği mobilyacıydı mutfak dolapları üretiyordu, onun orada çalışmaya karar verdiğimde mülakatı geçtim, Tekirdağ’daki siyasetçilerin hem desteği oldu hem dışardan desteklerde oldu. 93’üncü dönem de mesleğe girdim. Dönem birincisi olmam gerekiyordu yine siyasi desteğimizin eksik olması nedeniyle üstün başarılı bitirdim, belki de kurada tercih edeceğim yeri değil, Girisun’un Çanakçı ilçesine gittim, o günden bu güne yaklaşık 20 yıllık süreçte kaymakam olarak görev yapıyorum” ifadelerine yer verdi.
KAYMAKAMLIK ÇOK KUTSAL BİR MESLEK, MEMLEKETİN HER KÖŞESİNDE GÖREV YAPMAKTAN BÜYÜK ONUR DUYUYORUM
Kaymakamlık mesleğinin çok güzel bir meslek olduğunu ifade eden Kaymakam Eren, “Şehrimizde çok az bürokrat var, bunun eksikliğini çekiyorum, bir şehirde küçük bir şehirde, 50 kaymakam 8 valinin olduğunu düşünürseniz, Tekirdağ’ı düşündüğünüz zaman başka şehirde de bürokratı olmadığını düşünürseniz çok az gerçekten. İnşallah önümüzdeki dönemde artırırız. Ben görevimi şevkle yapıyorum, memleketimin neresi olursa olsun görev yapmaktan büyük bir onur duyuyorum. Çünkü lise yıllarında mesleğime karar verirken, baktığımda çeşitli meslekleri incelediğimde bu mesleğin çok şerefli bir görev olduğunu o zaman kanaat getirdim. Saygın bir konuma sahipti. Devlet adına proje yapıp çok fazla ihtiyaca karşılık verebilirsiniz, yaptığınız yardımla insanlara yardımcı olarak ahiretinizi kurtaracak bir meslek olarak görüyordum o zamanlar” dedi.
İMDAT ŞAHİN