8 Mart Kadınlar Günü Kutlandı
Çorlu Güncel

8 Mart Kadınlar Günü Kutlandı

  • 08 Mart 2024

8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Çorlu Atatürk Meydanı’nda program düzenlendi. Program çerçevesinde anıta çelenkler sunulduktan sonra Çorlu Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nevcihan Kale bir konuşma yaptı.

Çorlu Atatürk Meydanı’nda düzenlenen programa CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, CHP Çorlu Belediye Başkanı aynı zamanda adayı Ahmet Sarıkurt, AK Parti Çorlu Belediye Başkan Adayı Hakan Sunal, İYİ Parti Çorlu Belediye Başkan Adayı Akın Yılmaz, ilçe başkanları, STK temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı. Kent Konseyi Kadın Meclisi çelengini Nevcihan Kale Atatürk Anıtı’na sunarken, AK Parti, CHP ve İYİ Parti çelenkleri de anıta sunuldu. 

KADINLAR GÜNÜNÜN TARİHÇESİNİ ANLATTI 

Çorlu Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nevcihan Kale yaptığı açıklamada: “Geçen yıl bu zamanlar ülkemizi derinden etkileyen bir deprem felaketi yaşamış ve 8 Mart’ı bu felaketin acısıyla birlikte anmıştık. Bir yıl sonra bu gün depremde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı rahmetle anıyor, kentimizde ağırlayarak yakından temas ettiğimiz kadınlar başta olmak üzere tüm deprem mağduru yurttaşlarımızın yaralarının acilen sarılmasını diliyorum.  Bu özel günü anma sebebimiz artık hepimizin bildiği üzere 1857 yılında ABD'nin New York kentinde kadın dokuma işçilerinin eşit işe eşit ücret verilmesi, çalışma sürelerinin kısaltılması gibi talepler ile greve başlaması ve bu grev esnasında çıkan yangında fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan direnişe dayanmaktadır. Clara ZETKİN ise Birinci Dünya savaşında “Erkekler öldürüyorsa eğer, kadınlar yaşamı korumak için savaşmalı” diye çağrı yaparak bu günün uluslararası hale gelmesinin ve kadınların birleşmesinin öncülüğünü yapmıştır. Çünkü geçmişte ve bugün şovenizmin, savaşın, yoksulluğun, baskının kol gezdiği ortamlarda en ağır mağdurlar kadınlardır ve zorluklara karşı mücadele daima kadınların omuzundan yükselir. Kadınların bu öncü hareketini doğrulayan bir başka olay ise1955’te yaşanan Rosa Parks olayıdır ki; Tekstil işçisi bir kadın emekçinin anlamsız bir yasağa karşı verdiği mücadele, Amerika’da zenci-beyaz ayrımının ortadan kalkmasına yol açmıştır” dedi. 

CUMHURİYET KADINA HAKLAR VERDİ 

Dünyada kadının hak arama mücadelesi bu şeklide devam ederken ülkemiz tarihine baktığımızda Nezihe Muhittin’ler, Halide Edip’ler, Fatma Aliye’ler, Afet İnan’lar, Nene Hatun’lar kadın kimliğini yücelterek, kadın haklarının ve eşitliğin ilhamı ve savunucu olmuşlardır. Dünyada kadınlar sosyal yaşamda, fabrikalarda, hapishanelerde, işkence görmek dahil canla başla zorluklara direnirken bunun tek bir istisnası vardır ki:  Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşluyla yapılan devrimlerin ardından 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim tek sistem altında toplanarak, kadınlarla erkeklere eşit eğitim imkanı sunulmuş, 1925 yılında Kıyafet Kanunu ve 1926 yılında Türk Medeni Kanunu ile kadınların sosyal ve yasal statüsü değişmiş, kadına hem aile içinde hem de bir birey olarak eşit haklar tanınmıştır.1930’da yerel, 1934’de ise genel seçimlerde kadınlar seçme ve seçilme hakkını elde etmişlerdir. Uluslararası alanda CEDAW, Avrupa Konseyi Sözleşmesi gibi düzenlemeler ile de kadını koruyan haklar yasal güvence altına alınmıştır. 1900’lü yıllardan günümüze geldiğimizde “eşitlik ve adalet” arayışı kadınların hala vermek zorunda oldukları en zorlu savaşım alanıdır ki; bu da bize 8 Mart’ın omuz omuz vererek mücadele gücümüzü birleştirdiğimiz bir hak arama günü olarak anılması gerekliliğini göstermektedir.  Cinsiyet eşitliğine engel olan nedenlerin tartışılması, tekilleştirmeyen, egosuz, pozitif bir iletişim dili oluşturulması, eğitimin her safhasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin vurgulanması, evrensel hukuk normlarına uyularak önleyici ve cezalandırıcı yaptırımların uygulanması, kadın ve çocuk ayrımı yapılması, kız çocuklarının eğitiminin sağlanması, kadınların istihdama en yüksek oranda dahil edilmesi bu mücadelenin temel unsurlarıdır. 

Eğitim düzeyinin yükselmesi ile kadının iş hayatındaki yeri ve konumu güçlenecek, üreten kadının örgütlenme ve siyaset yapma kabiliyeti gelişecektir. Bunun sonucunda da kadınlar yetki ve karar mekanizmalarında yer alarak sorunlarının çözümü için ihtiyaç duydukları büyük güce kavuşacaklardır. Bu inanç ve duyguyla;  “Bizim toplumumuz için ilim ve fen lazım ise, bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın iktisap etmesi lazımdır” diyerek bu hedefi 100 yıl önce bize gösteren yüce Atamızı şükran, saygı ve minnetle anıyor, Cumhuriyet gibi aydınlık bir gelecek hediye edilmiş ülkemin kadınları olarak, kadının ikinci sınıf bir varlık olarak görüldüğü, batıl arayışlar içinde olan toplumların safında hiçbir zaman yer almamıza müsaade etmeyeceğimize söz veriyoruz” dedi. 

İMDAT ŞAHİN