“Teksti̇l Sektörü Zor Durumda”
Çorlu Güncel

“Teksti̇l Sektörü Zor Durumda”

  • 17 Ağustos 2023

Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, Çorlu’da basın mensuplarıyla bir araya gelerek sektörle ilgili bilgiler verdi. Ay, yaptığı açıklamada tekstil sektörünün yaşadığı sorunları anlatarak tekstil sektörünün zor durumda olduğunun altını çizdi.

Çorlu’da basın mensuplarıyla bir araya gelen Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay’a HAK-İŞ Tekirdağ İl Başkanı, Öz Gıda-İş Sendikası Çorlu Şube Başkanı Cüneyt Aydın, Hizmet-İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Aykut Aktemur, Öz Sağlık-İş Sendikası Tekirdağ Şube Başkanı Elif Sağlam, Öz Sağlık-İş Sendikası Kırklareli Şube Başkanı İbrahim Arı, Öz Sağlık-İş Sendikası Edirne Şube Başkanı Emre Promet, Öz İplik İş Sendikası Genel Başkan Yardımcıları Muzaffer Birdoğan, Samet Ceylan, Genel Sekreter Yardımcısı ve Çerkezköy İlçe Başkanı Bünyamin Bayır, Çorlu Şube Başkanı Engin Osmanoğlu, Çorlu Şube Sekreteri Canan İşbilen eşlik etti. Rafi Ay tekstil sektörüyle ilgili önemli açıklamalarda bulunda. Sektörde yıl içerisinde 564 işyerinin kapandığını ve 153 bin çalışanın istihdamını yitirdiğini belirtti. 
“TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN NEREDEYSE YÜZDE 35’E YAKIN KISMI DEPREM BÖLGESİNDE YAŞIYORDU” 
Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Rafi Ay, “Türkiye geçtiğimiz Şubat ayında ağır bir deprem yaşadı. 10’dan fazla ilimizi bir ilimizi kapsayan bu deprem gerçekten tüm insanlığı etkilerken özellikle sektörümüz de çok ağır yara aldı. Tekstil sektörünün neredeyse yüzde 35’e yakın kısmı bu illerde yaşıyordu. O anlamda sektörümüz depremden çok etkilendi. Burada acı olan insanların can kaybıydı. Buradan bir kez daha hayatını kaybedenlere, emekçilere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum” dedi. 
“TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI İÇİN TÜM TARAFLARLA BİR ARAYA GELMELİYİZ”
Açıklamasını sürdüren Rafi Ay, “Tekstil sektörüyle ilgili maalesef şu anda gerçekten sıkıntılı bir süreç var. Tabii bu yaşadığımız sıkıntılı süreçler sektöre kademe kademe yansısa da bunun nedenleri var. Bunun çözümü var. Bu anlamda biz hem nedenlerini söylüyoruz, hem de çözümlerini de öneriyoruz. Biz sizler aracılığıyla çağrı yapıyoruz.  Ancak burada Öz İplik İş Sendikasının tek başına hareket etmesi yetmiyor. Diğer işçi sendikaları, diğer işçi kuruluşları, işveren kuruluşları, devlet yetkilileri de bir araya gelmeli. Bu sıkıntının çözülmesinin yöntemi hepimiz bir araya gelip sektörün sıkıntılarını konuşmalıyız” ifadelerini kullandı. 
“BİZ ULUSLARARASI MARKALARA ÜRETİM YAPAN FASON BİR ÜLKEYİZ”
“Biz uluslararası markalara üretim yapan fason bir ülkeyiz” diyen Rafi Ay, “Yani uluslararası markalar bize ve diğer dünyadaki tekstil yapan ülkelere sipariş geçiyorlar, biz onlara üretim yapıyoruz ve ürünleri gönderiyoruz. Özellikle Avrupa'daki tüketicilere gönderiyoruz. Ama dünyada yaşanan genel resesyon, Avrupa'daki uzun süredir ilk defa yaşanan enflasyon üreticinin, tüketicinin tabii ki buradaki harcama şekli en kolay vazgeçebileceği giyim olduğu için oradaki pazardaki daralma ve yine bununla beraber Türkiye'de yaşadığımız kur politikası maalesef dünyada yaşanan enerjideki enflasyon gibi birçok etken ile Türkiye'nin artık tekstil konusunda daha az tercih edilebilir bir ülke haline geldi. Bugün belki bunu yavaş yavaş hissediyoruz ama eğer tedbirler alınmazsa önümüzdeki dönem bu acı reçeteyi daha da göreceğiz” dedi.  
“SGK KAYITLARINA GÖRE YIL İÇERİSİNDE 564 İŞYERİ KAPANMIŞ, 153 BİN KİŞİ İŞTEN ÇIKARILMIŞ”
Konuşmasını sürdüren Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, “SGK kayıtlarına bakıyoruz, yıl içerisinde tekstil sektöründe 564 tane iş yeri kapanmış. 153 bin kişi işten çıkarılmış. Biz tekstilde bir buçuk milyon istihdamı olan bir sektörüz. Ama işten çıkan emekçilerle beraber istihdam kaybını görüyorsunuz. Bakın tekstil istihdamı en yüksek sağlayan sektör. Sadece tekstil değil yan kuruluşlarıyla beraber bu böyle. Bizim araştırmalarımıza göre 4 milyona yakın bir istihdam sağlıyor sektör. Bu ülkede 16 milyon SGK'lı var. 16 milyonun dörtte birini neredeyse tekstil ve tekstille bağlantılı iş kolları sağlıyor. O yüzden tekstil vazgeçilmez bir sektör. Yirmi milyar dolar ihracatla bu ülkenin ekonomisine katkı sağlıyoruz. Biz üretiyoruz. Biz katma değer yaratıyoruz. Tarladan pamuğu alıyoruz. Ve onu nihai ve kaliteli bir ürün haline getirerek bunu piyasaya sunuyor bizim sektörümüz. Bunu yapan tekstil işçileridir. Bu katma değeri oluşturan tekstil çalışanları, tekstil emekçileri. Bu anlamda tekstil emekçilerinin işini kaybedebileceği endişesi taşıyoruz” ifadelerini kullandı. 
“VERGİ DE ADALETİ İÇİN ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ VERGİ ALINMALI”
“Biliyorsunuz asgari ücretin üzerindeki vergi kaldırıldı” diyen Rafi Ay vergi adaletsizliğine dikkat çekti, “Asgari ücret üzerinde vergi yok. Ama asgari ücretin üzerinde bir ücret alırsanız maalesef ki kazancınızın büyük bir kısmı vergiye gidiyor. Şimdi bizler sendikayız. Toplu sözleşme yapıyoruz. Doğal olarak asgari ücretin üzerinde toplu sözleşmeler yapıyoruz. Ve asgari ücretin üzerinde yaptığınız tüm kazançlar maalesef ki vergiye gidiyor. O zaman sendikalı toplu iş sözleşmeleri yerleri cezalandırmış oluyorsunuz. Biz vergi adaleti sağlanmasını istiyoruz. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmasını istiyoruz” dedi. 
“VERGİ DİLİMLERİ ASGARİ ÜCRETE PARALEL ARTMALI”
Konuşmasını sürdüren Ay, “Asgari ücret her arttığında vergi dilimleri de onunla paralel artmalı. Ama son on beş yılda asgari ücretle vergi dilimlerinin artış oranı yüzde 125.19. O yüzden emeğin üzerindeki bu vergi yükünün bir an önce kalkması gerekiyor. Vergi dilimleri için bizim bir teklifimiz var. Biz emek tarafıyız. Emeğin üzerinde bu kadar ağır vergi yükü olur mu? Bizim hesaplarımıza göre en alt limit yüz seksen iki bin lira olmalı. Yani birinci vergi dilimiyle, ikinci vergi dilimi arasına geçiş yetmiş bin lira değil, yüz seksen iki bin lira olmalı. Yine bu konuda bir teklifimiz var. Biz diyoruz ki özellikle gelir vergisinin ilk iki dilimi daha düşük tutulmalı. Daha basit tabirle biz çalışanlar önceden daha önceki süreçlerde ikinci vergi dilimine son iki ayda giriyorduk. Yani Kasım ve Aralık aylarında giriyorduk. Şimdi dördüncü beşinci aylarda girmeye başladık. Ve ondan sonra yüzde yirmi vergi dilimleriyle kazançlarımız Maalesef daha da düşmeye başladı. Bir de dolaylı vergiler de arttırıldı biliyorsunuz. Zaruri ihtiyaçlarımızın üzerindeki vergiler. Işte biz markete gittiğimiz zaman temizlik ürünü alıyorsak, çocuklarımızın okul ihtiyaçlarını karşılamak için gidip kırtasiye ihtiyacı vs. karşılıyorsak bunun üzerindeki vergiler de arttırıldı. Yani her halükarda emekçinin üzerindeki hem direkt vergi hem dolaylı vergiler arttırılmış oldu. Siz direkt vergiyle direkt vergi kesintisiyle çok yüksek vergi ödüyorsunuz. Fakat o yetmiyor. Bir de kazancınızın üzerindeki harcamanızdaki vergiler de arttırıldı. Maalesef emeğin üzerindeki vergiler çok yüksek. Doğal olarak bu vergilerin arttırılması, sektörleri maalesef kayıt dışılığa da iter” dedi.  
EMEKÇİNİN ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜNÜ ALALIM YOKSA, KAYIT DIŞILIK TEŞVİK EDİLMİŞ OLUR
“Türkiye'de total kayıt dışı yüzde 26-30 arasında” diyen Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, “ Aslında bu rakamlar on yıl önce yüzde 45’lerdeydi. İyi bir seviyeye gelmişti. Biz Öz İplik İş Sendikası olarak kayıt dışıyla ilgili de birçok mücadele verdik. Birçok proje hazırladık. Bu projelerle beraber devletin teşvikleriyle beraber bu yüzde 26 hatta yüzde 25’li rakamlara kadar gelmişti. Ama bu şekilde vergi yüküyle tekrar bu kayıt dışını teşvik edilmiş olur o yüzden buradan sesleniyorum. Lütfen bu emeğin üzerindeki vergi yükünü hem direkt vergi yükünü, hem dolaylı vergi yükünü alalım. Mesela işverenseniz tüm harcamalarınızı vergiden düşebiliyorsunuz. Ama biz emekçiler maalesef bunu yapamıyoruz. Bizim zaten lüks bir harcamamız yok. Öyle bir imkânımız da yok. Ama çocuğumuzun kırtasiye ihtiyacı ya da evimize getirdiğimiz temizlik ihtiyacı, evimizin gıda ihtiyacı bu tür harcamaları da biz de kendi vergimizden düşmek istiyoruz. 
Vergi adaleti bu ülkedeki tüm dinamiklerin tekrar adil bir sistem üzerine oturmasını sağlayacaktır. Bu anlamda biz çeşitli çalışmalar yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz. Sizler vasıtasıyla da sesimizi duyurmaya devam edeceğiz” dedi. 
İMDAT ŞAHİN