“Ülkenin Geleceğine Verilen Değer, Öğretmene Verdiği Değerle Anlaşılır”
Çorlu Güncel

“Ülkenin Geleceğine Verilen Değer, Öğretmene Verdiği Değerle Anlaşılır”

  • 24 Kasım 2022

Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanı Aytuğ Aslan 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Aslan, “Bir ülkenin geleceğine verdiği değer, öğretmenine verdiği değerden anlaşılır” ifadelerine yer verdi.

Aytuğ Aslan açıklamasında, “Geleceğimizi inşa eden, çocuklarımıza ışık, bizlere ise umut olan, her şartta görevlerini hakkıyla yerine getiren tüm öğretmenlerimizin,  Hayalleri için yıllardır çalışmasına rağmen atanamayan, atandığı halde aldığı ücretle geçinemeyen öğretmenlerin, Çoğu asgari ücret standartlarının altında çalışan ücretli öğretmenlerin ve asgari ücrete mahkum edilen özel okul öğretmenlerinin, Beraat ettiği halde görevine iade edilmeyen KHK mağduru öğretmenlerin ve tabi ki terör örgütü tarafından aramızdan koparılan Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz, İstanbul’daki terör saldırısında hayatını kaybeden Arzu Özsoy ve son olarak Gaziantep’teki saldırıda hayatını kaybeden Ayşenur Alkan gibi şehadete uğurladığımız tüm öğretmenlerimizin ‘Öğretmenler Günü’nü kutluyorum” dedi.
ÖĞRETMENLERİMİZ HAK ETTİĞİ DEĞERİ GÖREMİYOR
Yetiştirdikleri öğrencilerin gözünde ışıkla umut dolu olması gereken öğretmenlerin, ne yazık ki derin bir hayal kırıklığıyla yorgun halde olduklarını ifade eden Çorlu ilçe Başkanı Aytuğ Aslan, şöyle devam etti: “Çünkü öğretmenlerimiz geçinemiyorlar. En düşük öğretmen maaşı 9 bin lira civarında. Ortalama ücret ise 12 bin lira civarında. Buna mukabil, açlık sınırı 7 bin 425 lira. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti 9 bin 705 lira. Yoksulluk sınırı ise 24 bin lira. Bu şartlar altında hangi öğretmen öğrencilerine eskiden olduğu gibi ‘okuyup meslek sahibi’ olmalarını öğütleyebilir? Hangi öğretmen öğrencilerine gelecek adına umut verebilir? İşte son şehit öğretmenimiz Ayşenur Alkan. Ücretli öğretmenlik yapıyordu. Arkadaşı ona ‘ilçede göreve başlama, aldığın para yola gidecek’ deyince; ‘KPSS kitaplarını alacak param yok, ailemin durumunu biliyorsun’ diyor. Kitap alabilmek için bu zahmete katlanmak mecburiyetinde kalmış bir öğretmenden bahsediyoruz. Büyükşehirler ise artık adeta ‘sürgün’ yeri. Kimse büyükşehirlerde öğretmen olmak istemiyor. Nasıl istesin ki! Kira ortalamaları, memur maaşının yarısından fazlasına tekabül ediyor artık. Öğretmenler kiraya, faturalara, mutfak masraflarına anca yetişiyorlar. Ne günlük aktivite ne de kültürel bir etkinlik imkanları yok.  Bir ülkenin gençlerine ve geleceğine verdiği değer, öğretmenine verdiği değerden anlaşılır. Maalesef ne mali olarak ne de özlük olarak öğretmenlerimiz hak ettiği değeri göremiyorlar” dedi. 
“KARİYER SINAVI ADI ALTINDA ÖĞRETMENLER İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR”
Öğretmenlerin yıllarca bu kanunu beklediklerini dile getiren Aytuğ Aslan, ama hükümetin sunduğu şeyin, öğretmenleri kendi mesleklerine daha da küstüren bir sistem olduğunu vurguladı. Konuşmasın sürdüren Aslan, “7354 sayılı "Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun daha işin başında kadük kaldığını ifade ederek, ne yazık ve hazindir ki; kanun teklifinin içeriğinde birçok konuya dair hüküm yokken, düzenlenen konulara ilişkin hükümlerin ise hem eski hem de eksik olduğunu vurguladı. Meslek Kanunu olarak isimlendirilen kanun teklifinde; öğretmenliğe, mesleğe, mesleğin gereklerine, öğretmen yetiştirme süreçlerine, kariyer basamaklarına, öğretmenlerin mali, sosyal ve özlük haklarına, atama ve yer değiştirme kurallarına, ödül ve disiplin uygulamalarına, eğitim yöneticiliği konumuna ve teşvik kurgularına yönelik bütüncül çerçeve oluşturan bir yasal düzenleme niteliği olmadığını belirten Aslan, “Bu kanun teklifi; öğretmenliğe saygıyı ve talebi artırmak bir tarafa, öğretmenlerin kaygısını ve derdini artırmıştır. Çünkü öğretmenlik Meslek Kanunu adı altında, öğretmenlik mesleğine yönelik kapsamlı bir ayrımcılık üretiliyor. Bu Meslek Kanunu’nda öğretmenlik mesleği yapanlar değil, devlet memuru olarak görev yapan öğretmenler esas alınıyor. Yani hükümet, sayıları 100 bini aşan özel okul öğretmenini görmezden gelerek, onların yaptığı işi öğretmenlik olarak kabul etmiyor ne yazık ki. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de yıllarca okumuş, mesleğini kazanmış öğretmenlere talebe muamelesi yapılıyor. Kariyer sınavı adı altında öğretmenler itibarsızlaştırılıyor! Öğretmenleri sanki yeterliliğe sahip değillermiş gibi kariyer sınavlarına mecbur bırakan bir sistem ile eğitimin hangi sorununu çözmeyi düşünüyorsunuz? Yıllarca öğretmenliği yapacağı alan hakkında ihtisas görüp, bir de bunun üzerine formasyon alan öğretmenlerin bilgisini nasıl testlerle, sınavlarla ölçmeye çalışacaksınız? Peki, yıllardır o sıralarda yüzlerce öğrenci yetiştiren emektarların tecrübesini nasıl ölçeceksiniz?  Öğretmenlerimiz çocuklarımızı ve gençlerimizi hayata hazırlamak yerine, kariyer için sınava hazırlanmak baskısına maruz bırakılıyor. Öğretmenlik kariyer basamakları kanunu ve sınavı, Ak Parti’nin ‘-mış gibi yapmak’ icraatlarına bir yenisi eklemiştir. Kariyer hakkı vermiş gibi, meslek kanunu çıkarmış gibi, kariyer sınavı yapmış gibi dışında bir tutum söz konusu değildir” şeklinde konuştu.
İMDAT ŞAHİN