Düğün Salonu İşletmecileri Dertli
Çorlu Güncel

Düğün Salonu İşletmecileri Dertli

  • 08 Eylül 2020

1976 yılından beri ailece düğün salonu işleten düğün salonu işletmecisi Atilla Çetinkaya, düğün salonlarına getirilen kısıtlamaları değerlendirirken sokak aralarında yapılan nişan, kına gecesi ve sünnet düğünlerinde hiçbir önlemin alınmadığını belirtti.


4 Eylül tarihinden itibaren düğünlere yeni kısıtlamalar getirilirken bundan en çok düğün salonlarının zarar gördüğünü dile getiren düğün salonu işletmecisi Atilla Çetinkaya, 2020 düğün sezonunun işletmeler açısından kötü geçtiğimi belirti. Bunun dışında düğün salonlarında tedbirler uygulanırken sokak aralarında yapılan kına gecesi, nişan, sünnet düğünü gibi organizasyonlarda hiçbir tedbirin alınmadığını belirten Çetinkaya aynı kısıtlamaların sokaklarda da uygulanması gerektiğini vurguladı. 
KISITLAMALAR DOĞRUDUR AMA SEKTÖRE BÜYÜK DARBE VURDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM 
“1976 yılından beri Çorlu’da düğün salonu işleten bir aileyiz” diyen düğün salonu işletmecisi Atilla Çetinkaya, “Babamdan sonra bu işe devam ediyorum, sektörle ilgili bilgi birikimimin çok fazla olduğunu düşünüyorum. Önlem olarak kısıtlamalar doğrudur ama sektörü çok büyük bir darbe vurduğunu düşünüyorum. Hem vatandaşımız mağdur oldu hem de bu sektördeki işletme sahipleri mağdur oldu. Bunun kontrollü bir şekilde gerek düğün sahiplerine gerekse işletme sahiplerine zarar verilmeden bir sistem getirilmeliydi. Düğün programları 1 sene öncesinden belirleniyor ve insanlar ona göre hazırlıklarını yapıyor. Düğüne 1 gün, 2 gün kala yapılan değişiklik ailelerin bütün programlarını sevinçlerini beklentilerini heyecanlarını sona erdiriyor. Biz bir taraftan buna üzülürken bir taraftan da gelir kaynağımızın kesildiğine üzülüyoruz. Çünkü biz mart ayından beri iş yapmadık, olsa bile senede 80 tane düğün yapan bir düğün salonu 20 tane düğün yapar hale geldi. O 20 düğünü yaparken tekrar düğün yasakları geldi, biz şimdi kaparo iadeleriyle uğraşıyoruz. Vatandaş kendince haklı düğün yapamadı, bizde kendimizce haklıyız o tarihte başka kimseye düğün salonunu vermedik. İki kere 3 kere düğün değişikliği yaptığımız müşterilerimiz oldu” dedi.  
GELEN YASAKLARDA BİZ KURALLARA UYARKEN SOKAK DÜĞÜNLERİNDE YASAKLARA UYULMUYOR 
Konuşmasını sürdüren Atilla Çetinkaya, “Düğünlere 1 gözlemci verilmek suretiyle oyun olmadan dans olmadan bir saat kapsamında takı törenli düğünler yapılıyor. Bu getirilen yasaklara karşı devlete bizim boynumuz kıldan ince. Bize düğün salonlarına bu yasaklar gelmişken sokak aralarında tamamen yasaklanmış olan kına geceleri, nişanlar, sünnetler yapılıyor ve sazlı sözlü yapılıyor. Kesinlikle orada kurallara uyulmuyor. 04 Eylül Cuma gününden itibaren bu yasaklar yürürlüğü girdi. O gece biz yasaklara uyduk, aynı gece ve sonraki gecelerde sosyal medyadan paylaşılmış sokak arası düğünlerden görüntüler var. Oyunlu danslı cemiyetler var. Milletvekillerinin düğünlerinde olanları gördük. Düğün salonlarına getirilen yasaklar sokak arasında yapılan nişan kına gecesi ve sünnet düğünü içinde geçerli olması gerekiyor” dedi. 
SOKAK ARALARINDA DÜĞÜN YAPILMASI KESİNLİKLE YANLIŞTIR ÇÜNKÜ KONTROL EDİLEMİYOR 
Biz kurallara uyarsak bu salgın biter, ama kurallara herkese eşit olarak uygulanması lazım, sana yasak bana değil, bana değil sana yasak bu çok yanlış. Gece kulüplerinde, diskolarda bu kurallara asla uyulmuyor” diyen düğün salonu işletmecisi Atilla Çetinkaya konuşmasını sürdürdü: “Sosyal “mesafe diye bir şey yok. Ben kendi işletmem için konuşuyorum, biz bütün kurallara uyuyoruz. Sosyal mesafe, maske, ateş ölçme, dezenfektan, gibi bütün kurallara uyum sağlıyoruz. Biz vergimizi veriyoruz, devlete karşı olan bütün görevlerimizi yerine getiriyoruz. Ben şunu belirtmek istiyorum, sokak aralarında düğün yapılması kesinlikle yanlıştık. Büyük bir şehirde oturuyoruz, ara sokaklarda insanların araçların geçemediği, itfaiyenin, ambulansın geçemediği düğünler oluyor. pandemi döneminde kolluk kuvvetleri maalesef buralarda gerekli denetimler yapamıyor. Bir korona hastası sokak düğününe girse bunu nasıl tespit edeceksiniz, ateş ölçülmüyor bir şey yapılmıyor, oradaki bütün kişilere bunu bulaştırabilir. Sokak ortası herkes her yerden geliyor. Düğün salonları kontrollerin olduğu noktalar. İstanbul da 2 bin adet düğün salonu var işletme sahipleriyle görüş alışverişinde bulunulması gerekirdi. Benim bir fikrim var, en başından beri bir düğünü en fazla yüz kişi girebilir diye kontrol daha kolay olurdu. 101 kişi geldiği zaman cezayı keserim diyecekti. Bu benim naçizane fikrim. Baştan bu uygulansaydı, şimdiki yasaklara gerek kalmayacaktı. İstanbul için konuşuyorum 2 bin düğün salonunda binlerce insan çalışıyor. Bunlar şimdi maaşlarını alamıyor, bunun dışında düğün sadece salonla kalmıyor, gelinlikçi dükkanları, pasta işi yapanlar birçok sektör bundan zarar görüyor” dedi. 
İMDAT ŞAHİN