Tekirdağ Baro Başkanı Sedat Tekneci baro başkanlarının yürüyüşünü ve Ankara’da yaşanan olayları gazetemize değerlendirdi. Tekneci, “Sembolik 300-400 metrelik yürüyüşümüze izin verilmedi” dedi.

8 Temmuz 2018’de Sarılar Mahallesi’nde meydana gelen
tren kazası duruşmasına katılan Tekirdağ Baro Başkanı Sedat Tekneci, baroların
Ankara’ya yaptığı yürüyüşle ilgili gazetemize açıklamada bulundu. Çoklu Baro
istemediklerini belirten Tekneci, Ankara’da sembolik 300-400 metrelik yolu
emniyet güçlerinin yürütmediğini ifade etti.
ÇOKLU BARO YARGI SİSTEMİNE ZARAR VERİR
Avukatlık kanununda yapılan değişikliklerle ilgili
bilgi veren Tekirdağ Baro Başkanı Sedat Tekneci, “Avukatlık kanunlarını biz
barolara sorulmadan değişikler yapılmak istendi, bu değişikliklerden karşı
olduklarımız var, özellikle çoklu baro, baroların seçim sistemleri ve
avukatların hak ve yetkilerin sınırlandırılmasıyla ilgili biz buna karşı
olduğumuzu belirttik ve karşı olduğumuz için her baro Ankara’ya yürüyüşler
yaptı. Tekirdağ Barosu olarak bizde 3 gün yürüdük. Yürüyüşümüzün sebebi çoklu
baro sistemini kesinlikle karşıyız, bir ilde tek baro olması gerekiyor. Nasıl
ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti üniter bir devlettir, yasama yürütme ve yargı
olarak 3 ayrılır. Yargının 3 kurucu unsurundan biri savunmadır. Savunmayı da
biz avukatlar temsil ederiz, örgütlendiğimiz yerde barolardır. Çoklu barolar
olduğu zaman meslektaşlarımız, meshebine göre, kimliğine göre siyasi kimliğine
tarikat inançlarına göre farklı yapılar oluşacaktır. Bu yargının
siyasallaşmasına da sebep olur. Hakim ve savcı şüpheli ve sanık kısmında
bulduğu avukatın bağlı olduğu barosunun siyasal yapısına göre karar vermekte
zorlanabilir veya lehine karar verir. Bu inanılmaz zararlı bir konudur. Ayrıca
delege seçimine de karşıyız, en demokratik seçimleri bizler yapmaktayız. En çok
oyu alan 10 kişi baro yönetimine seçilir. Birde yine tartışılan bir konu, her
baronun eşit temsil edilmesi hukuka aykırı. Düşünün 40 bin meslektaşımızın
olduğu bir boradaki delege yapısıyla en az avukata sahip bir baronun eşit
olması mümkün olabilir mi? Bu eşitsizlik yaratır” dedi.
SEMBOLİK 300-400 METRELİK YÜRÜYÜŞÜMÜZE İZİN
VERMEDİLER
Tekneci; “Biz bu sebeplerden dolayı Ankara’ya
yürüdük. Bizi Ankara’nın girişinde durdurdular. Biz oraya gidene kadar güvenlik
güçlerimiz bize yardımcı oldular ama Ankara gittiğimiz zaman sembolik 300-400
metre yürüyüşümüze engel oldular. O anlamda biz bir gün boyunca, aç susuz
sandalyesiz bırakıldık. Bize sandalye dahi vermediler. Biz 60 tane baro başkanı
inşaatının önünde battaniyelerle oturmak zorunda kaldık. Bazı baro
başkanlarımıza müdahale edildi. Bazı arkadaşlarımız gözaltına alınmak istendi.
2. Günümüzde bize izin verilmez ise biz tüm Türkiye’deki baroları çağırıyoruz
dedik. Siyasiler de geldi, İYİ Parti’den geldiler, CHP’den geldiler. Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı geldi ve bu şekilde sorun çözülmüş oldu. Bu anlamda
şunu belirtmek isterim Barolar Birliği bize hiç yardımcı olmadı. Ankara
Büyükşehir Belediyesi bizim ihtiyaçlarımızı karşıladı. Bu anlamda Ankara
Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum. Bunun arkasını bırakmayacağız”dedi.