Türkiye Büyük Millet Meclisi 100 Yaşında
Çorlu Güncel

Türkiye Büyük Millet Meclisi 100 Yaşında

  • 23 Nisan 2020

Tekirdağ Barosu Başkanı Av. Sedat Tekneci TBMM’nin kuruluşunun 100. Yılı dolayısıyla bir açıklama yaptı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayan Tekneci, korona virüs nedeniyle 23 Nisan’ın kutlanamadığını belirtti.

Yaptığı yazılı açıklamada Tekirdağ Barosu Başkanı Av. Sedat Tekneci, “23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir. Ancak korona virüs salgını nedeniyle hak ettiği şekilde kutlayamamaktayız” dedi. 
MECLİSİN KURULMASIYLA EGEMENLİK YETKİSİ MİLLETE GEÇMİŞTİR
Açıklamasını sürdüren Tekirdağ Barosu Başkanı Av. Sedat Tekneci: “Büyük Önder Atatürk, 23 Nisan 1924'te “23 Nisan” gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiş ve bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 23 Nisan anlamı, saltanatın kaldırılması ile birlikte padişaha ait olan egemenlik yetkisinin kaldırılması ile bu yetkinin Millete ve bu milletin temsilcisi olan Meclise devri anlamında önemli bir gün olmasıdır. Meclis neden önemlidir: Atatürk söylevinde 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığındaki durumu özetlemiş devamında kararını açıklayarak “Baylar, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak.” özetlemiş ve kararını vermiştir Meclisin kurulmasına neden olan işte bu iradedir. Atatürk için o kadar önemlidir ki, 1921 Anayasasında Teşkilât-ı Esasîye Kanunun 2. maddesinde “Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur ve Hükûmeti Büyük Millet Meclisi Hükümeti unvanını taşır. 7. Maddesinde çok açık şekilde çok açık bir şekil. Maddesinde “Hâkimiyet bilakaydü şart milletindir” diyerek millî egemenlik ilkesini ilân etmektedir.  8. Maddesinde Meclis hükümeti kavramına vurgu yaparak “İcra kudreti ve teşri salâhiyeti milletin yegâne ve hakikî mümessili olan Büyük Millet Meclisinde tecelli ve temerküz eder. Yani Büyük Millet Meclisi sadece yasama yetkisine değil, yürütme yetkisine de sahiptir. Yukarıda da belirtildiği gibi yasama ve yürütme kuvvetlerinin yasama organında yani mecliste toplanması, meclis hükümeti sisteminin bir göstergesidir” dedi. 
“BÜTÜN ANAYASALARDA EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR VURGUSU YAPILMIŞTIR”
Tekirdağ Barosu Başkanı Av. Sedat Tekneci; “1924 Anayasasında 3.maddesinde Egemenlik kayıtsız şartsız Milletin olduğu belirtilmiş. 4.maddesinde” Türk milletini ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi temsil eder ve Millet adına egemenlik hakkını yalnız o kullanır.”  devamında “ Yasama yetkisi ve yürütme erki Büyük Millet Meclisinde belirir ve onda toplanır. Meclis, yürütme yetkisini kendi seçtiği Cumhurbaşkanı ve onun tayin edeceği Bakanlar Kurulu eliyle kullanır. Meclis, Hükûmeti her vakit denetleyebilir ve düşürebilir. “ şeklinde düzenleme yapılmıştır. 1961 Anayasasının 5.maddesinde” Yasama Yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez 6. maddesinde ”Yürütme görevi kanunlar çerçevesinde Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından yerine getirilir.“ şeklinde düzenleme getirmiştir. 1982 Anayasasında 7. Maddesinde ” Yasama Yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez”. 8. maddesinde “Yürütme görevi kanunlar çerçevesinde Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından yerine getirilir.” şeklinde düzenleme getirmiştir.Bu Anayasalarda Cumhurbaşkanlığının görev ve yetkileri sembolik olarak yer almış asıl olan Meclisin olduğu belirtilmiştir.

PARLEMENTER SİSTEMDE HÜKÜMET YASAMAYA KARŞI SORUMLUDUR 
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile Parlamenter sistemden vazgeçilerek yürütmenin yasama içinden oluşmadığı, ayrı bir seçimle halk tarafından seçildiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmiştir” diyen Tekirdağ Barosu Başkanı Av. Sedat Tekneci “Parlamenter Sistemde yürütme (Başbakan ve Bakanlar Kurulu), yasamanın (Parlamento) içinden çıkar. Hükümet yasamaya karşı sorumludur, Yürütme organı Cumhurbaşkanı ve Başbakan ve Bakanlardan oluşur,                                                                                                                                                Cumhurbaşkanı, devletin başı ve temsilcisi olmasına rağmen sembolik yetkilere sahip ve tarafsızdır. Tek başına alacağı kararlar sınırlıdır. Parlamento üyeleri (milletvekilleri) halk tarafından seçilir. Yürütmenin yetkili unsuru olan başbakanın da olduğu bakanlar kurulu yasama içinden çıkar ve yasamaya karşı sorumludur. Başbakan ve bakanlardan oluşan hükümet, göreve başlamadan yasama organının güvenoyunu almak durumundadır.   Yasama ve yürütme organlarının her ikisi de birbirlerinin hukuki varlığını sona erdirecek yetkisi vardır. (Güvenoyu alamayan hükümetin düşmesi ve yeni hükümet kurulması; meclisin erken seçim kararı alması gibi) Bütçeyi yürütme organı hazırlar ama yasama organı tarafından kabul edilir, bütçe parlamentoların varlık sebebidir. Hükümet, bütçenin kullanımı ile ilgili parlamentoya hesap vermekle yükümlüdür. Hükümetin kanun önerme (kanun tasarısı) hakkı vardır, yasama çalışmalarına katılır. Parlamenter hükümet sistemlerinde, yasama organı tarafından kabul edilmiş kanunlar Devlet Başkanı (Cumhurbaşkanı) tarafından yürürlüğe konulur. Bu nedenle genellikle devlet başkanlarına, kanunları “bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderme (geciktirici veto) yetkisi” tanınmaktadır. Yasama organı, soru (sözlü ve yazılı), meclis araştırması, meclis soruşturması, gensoru gibi yollarla yürütmeyi denetler” ifadelerine yer verdi.
 CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNDE MECLİS ARKA PLANA ATILMIŞTIR 
Tekirdağ Barosu Başkanı Av. Sedat Tekneci açıklamasının devamında Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili konuştu: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ise yürütme gücü Cumhurbaşkanı ile Başbakan (hükümet) arasında paylaşılır, halk tarafından seçilen ve meşruiyetini halktan alan Cumhurbaşkanı devlet başkanıdır ve geniş yetkilere sahiptir.  Yasama ve yürütme organı ayrı ayrı halk tarafından seçilir. Yürütme (cumhurbaşkanı) doğrudan halk tarafından seçilir ve meşruluğunu halktan alır. Sembolik bir devlet başkanı makamı yoktur, devleti Cumhurbaşkanı temsil eder. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, yürütme organı cumhurbaşkanından ibarettir. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar atama ile göreve gelir, doğrudan Cumhurbaşkanına karşı sorumludurlar. Cumhurbaşkanının üst düzey kamu görevlilerini, büyükelçileri, rektörleri, üst kurulların yöneticilerini tek başına atama yetkisi bulunmaktadır. (ABD’de bu atamaları başkan tek başına yapmamakta, başkanın bu atamalarını belli aşamalardan sonra yasama organı olan Senato tarafından onaylanmaktadır.) Yeni sistemde yasama ve yürütmenin karşılıklı fesih yetkisi seçimlerin yenilenmesi olarak Anayasada yer alır. TBMM seçimlerin yenilenmesine 5’te 3 çoğunluk (360 milletvekili) ile karar verir. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar verme yetkisi vardır. Her iki durumda da iki seçim birlikte yapılır. Yeni sistemde yasa yapma yetkisi tek başına TBMM’ye aittir. Bununla birlikte Cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisi vardır. Cumhurbaşkanı kararnamelerinin Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesine dava açılabilir. Bu kararnamelerin sınırları Anayasa’da çizilmiştir ve kanun ile düzenlenen konularda cumhurbaşkanları kararname çıkaramamaktadır. Ancak bu konuda denetimin nasıl yapılacağı açık değildir. Yeni sistemde bütçe, Cumhurbaşkanı tarafından TBMM’ye bütçe teklifi olarak sunulur ve TBMM tarafından onaylanır. TBMM onaylamadığında yani bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre arttırılarak kullanılır. Kanunların yayımlanma yetkisi yeni sistemde de cumhurbaşkanına ait. Cumhurbaşkanı kanunu yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye gönderirse, kanun metninin aynen kabul edilmesi için Meclisin salt çoğunluğu (301 milletvekili) tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Yeni sistemde TBMM bilgi edinme ve denetleme yetkisini meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla kullanacak. Yazılı sorular ise sadece Cumhurbaşkanı yardımcılarına ve Bakanlara sorulabilecek, Cumhurbaşkanı’na yazılı soru sorulamıyor. Yeni sistemde cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun (301 milletvekili) verdiği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının 5’te 3’nün (360 milletvekili) gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin güçleri oranında milletvekilleri ile kurulacak 15 kişilik komisyonda soruşturma raporu hazırlanır. Rapor, TBMM Genel Kurulunda da görüşülür ve oylanır. TBMM’nin 3’te 2’sinin (400 milletvekili) gizli oyu ile Yüce Divana sevk kararı alınabilir. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar için de aynı süreç uygulanır. Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan sıfatıyla Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcılarını ve Bakanları yargılayabilir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, Anayasa Mahkemesi 15 üyeden oluşuyor. 3 üyeyi TBMM atıyor, 12 üye ise cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Cumhurbaşkanı 12 üyenin 4’ünü doğrudan atar, kalan 8 üyeyi ise Danıştay, Yargıtay ve YÖK’ün kendi içinden belirlediği adaylar arasından atar.  Yukarda açıklamalar ışığında ilk meclisin ilanından sonra başlangıçta Meclise ait egemenlik yetkisi son anayasa değişikliği ve partili Cumhurbaşkanlığı ile tarafsızlığı ortadan kalkmış meclis çoğunluğu da aynı partiden olması nedeniyle yönetim fiilen tek kişiye geçmiş ve meclis arka planda kalmıştır” dedi. 
BİRİNCİ MECLİS SAKARYA SAVAŞI’NDA BİLE YETKİLERİNİ ATATÜRK’E VERMEMİŞ BİR MECLİSTİR
23 Nisan 1920 de kurulan Meclis, Kurtuluş Savaşı’nı yapmış gazi bir Meclistir. Birinci Meclis, önce kendini teşekkül ettirmiş, kendi hükümetini kurmuş ondan sonra devletini kurmuş bir Meclistir. Bu Meclis öyle güçlü bir meclistir ki, birinci ve ikinci Sakarya Savaşı yapılırken bile Meclisin ve hükümetin başındaki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yetkisini vermeyen bir meclistir. Gazi Meclis Ancak Eskişehir Kütahya Muhaberelerinden sonra 5 Ağustos 1921 tarihinde Yetkilerini ve Başkomutanlığı üçer aylık sürelerle Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcına kadar vermiş ve Cumhuriyetin ilanına kadar devam etmiştir. Cumhuriyet’imizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün  “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.” açıklamaları doğrultusunda kuruluş ilke ve devrimlerinden, milli egemenliğimizden asla vazgeçmeyeceğiz.  Bize bu ülkeyi vatanımız yapan, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını tüm gazi ve şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. HABER MERKEZİ