Ameliyatsız Varis Tedavisi, bugün tüm dünyada uygulanan modern tedavi yöntemleri klasik cerrahi tedavilerin yerini almıştır.

Varis
hastaları yaklaşık 100 yıldır cerrahi operasyon ile tedavi ediliyorlardı. Varis
ameliyatı sonrasında iyileşme ve hastaneden ayrılma süresi de uzun oluyordu.
Bazı vakaların günlerce hastanede, sonrasında da haftalarca evde istirahat
etmesi gerekiyordu. 2000’li yılların başında varis tedavisinde adeta bir devrim
yaşanmıştır. İlk kez 2002 yılında, Robert Min adlı bir girişimsel radyoloji
uzmanı ve ekibi Safen toplardamarını “Endovenöz Lazer Ablasyon ” (EVLA)
yöntemiyle ameliyatsız olarak tedavi etmiştir.
Bugün
tüm dünyada uygulanan modern tedavi yöntemleri klasik cerrahi tedavilerin
yerini almıştır. Varis hastaları yaklaşık 100 yıldır cerrahi operasyon ile
tedavi ediliyorlardı. Bu tedavi yönteminde Safen veni denilen bacaktaki büyük
bir toplardamar cerrahi olarak bağlanır (ligasyon) ve kasıktan diz altına kadar
yolunarak çıkarılırdı (stripping). Bu aradaki tüm bağlantı damarları da
koparılmaktaydı. Varis ameliyatı sonrasında iyileşme ve hastaneden ayrılma
süresi de uzun oluyordu. Bazı vakaların günlerce hastanede, sonrasında da
haftalarca evde istirahat etmesi gerekiyordu. Ayrıca, cerrahi operasyon, genel
anestezi gerektirmesi, yaklaşık %5 e varan oranlarda toplardamarlarda pıhtı ve
sinir zedelenmesine sebep olması, normal hayata dönüşün geç olması ve
varislerin ameliyattan sonra hastaların yaklaşık yarısında tekrarlaması
nedeniyle hem hastalar hem de doktorlar tarafından zorunlu haller dışında
tercih edilmemekteydi.
Hastalar
ameliyat olanlardan dinledikleri olumsuz izlenimler nedeni ile ameliyattan
korkarak, ömür boyu varis çorabı giymeyi ya da tedavi edici özelliği olmayan
ancak bazı hastalarda bir miktar rahatlama sağlayan ilaçları kullanmayı tercih
ediyorlardı. 2000’li yılların başında varis tedavisinde adeta bir devrim
yaşanmıştır. İlk kez 2002 yılında, Robert Min adlı bir girişimsel radyoloji
uzmanı ve ekibi Safen toplardamarının tedavisini “Endovenöz Lazer Ablasyon ”
(EVLA) yöntemiyle ameliyatsız olarak tedavi etmiştir. Bu yöntem, kaçak yapan
damarın ameliyatla yolunarak dışarı alınması yerine, damara anjio işlemlerinde
olduğu gibi girilerek lazer enerjisi ile hasarlı damarın içeriden kapatılması
esasına dayanmaktadır. Lazerle kapatılan damardan artık varislerin içine basınçlı
kaçak oluşmaz; kapatılan bu damar da vücut tarafından zamanla yok edilir.
Hasarlı kapaklar nedeni ile ileri derecede genişlemiş olan Safen veni ısı
etkisiyle kapatıldığında dışarıdan gözle görülen varisler de küçülerek
kaybolur. Kaybolmayanlarda ultrason eşliğinde skleroterapi tedavisi ( Köpük
tedavisi) ile kolaylıkla tedavi edilebilmektedir.