2018-2019 Eğitim Öğretim yılı başlamasına yönelik Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanı Aytuğ Aslan bir açıklama yaptı.

Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanı Aytuğ Aslan, yeni
eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Ülkemizde
eğitim politikalarının ekonomik politikalardan bağımsız olmadığını belirten
Aslan, mevcut sistemle eğitim veren okulların gençleri hayattan kopardığına
dikkat çekti. Aslan , “Kendi çıkarlarının peşinden koşan değil, başkalarının
haklarını korumanın derdinde olan gençlere ihtiyacımız var” dedi.
Aytuğ Aslan açıklamalarına şöyle devam etti:
Öğretmenlerimizin, sistemden ve dayatmalardan kaynaklanan sıkıntıları aşarak
çocuklarımızın ve gençlerimizin kalplerinde iyinin, doğrunun, faydalının ve
adil olanın yer bulmasının gayretinde olacağına inanıyoruz. Ülkemizin ve
dünyanın, adaleti, kardeşliği, paylaşmayı ve merhameti önceleyen; inancını ve
kimliğini koruyarak başkalarının da hak ve hukukunu gözeten nesillere ihtiyacı var.
Kendi tutumlarının peşinden koşan değil, başkalarının da haklarını korumanın
derdinde olan gençlere ihtiyacımız var. Sabırlı ve azimli bir şekilde
insanların hayrına çalışacak kadrolara ihtiyacımız var. İyi bir öğretmen,
çatısı akan, sobası yanmayan, camları kırık bir okulda bile öğrencilerin
kalbine dokunmanın gayretinde olabilir. Bize göre, atılacak en önemli adımlar
gençlerimizin kalbi istikametindeki adımlardır.
“HER ŞEYDEN ÖNCE MÜFREDATIN KENDİSİ PROBLEMLİ”
Eğitim hakkı, insan hak ve hürriyetlerinin vazgeçilmez bir
unsurudur. Eğitimi yasal bir zorunluluk olarak görmekle, insan haklarının bir
unsuru olarak görmek arasında büyük bir anlayış farkı vardır. Eğitimi yasal bir
zorunluluk olarak görürseniz her türlü kimliğe ve inanca aynı ideolojiyi dayatan
tek tip bir eğitim anlayışını ortaya koyarsınız. İnsanın varoluşuna dair kadim
gerçeği yok sayan, köksüz ve pozitivist bir tarih anlayışını temel gerçeklikmiş
gibi dayatan müfredatın her şeyden önce kendisi problemdir.
EĞİTİMİN KİMLERİN ELİYLE TASARLANDIĞINI İYİ BİLMEK LAZIM
Öncelikle farkında olmamız gereken bir gerçek var. Okullar
ve üniversiteler ekonomik politikalarla sıkı bir ilişki içerisindedir. Bu
ilişkinin farkına varmadan eğitimin politikalarının değerlendirilmesi eksik
kalacaktır. Banka sahiplerinin sürekli büyüdüğü ve aynı zamanda yoksul ve
yoksun insan sayısının da sürekli arttığı bir ortamda okullarımızda ve
üniversitelerimizde kimlerin eliyle nasıl bir gelecek tasarlandığını görmemiz
gerekir” dedi.
İmdat Şahin