Güreşleri izlemek için Manisa, Balıkesir, İzmir, Kocaeli, Çanakkale, Antalya gibi birçok şehirden gelen ve otellerde yer bulamayan güreşseverler, "Bedava Palas" olarak nitelendirdikleri cami bahçesi ve çevresindeki parklarda sabahladı.

Hazırlıklı gelenler portatif çadırlarında, hazırlıksız olanlar ise altlarına karton sererek dinlendi. Uyku tulumu, tencere, tava ve çaydanlıklarıyla adeta kamp kuran bazı güreş tutkunları, konaklamanın yanı sıra yemek ihtiyaçlarını buralarda giderdi.

- "Bedava Palas" ya da "Çayır Otel"

Güreşseverlerden İbrahim Kule,  yaptığı açıklamada, güreşleri izlemek için her yıl Antalya'dan geldiklerini söyledi.

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ni 20 yıldır takip ettiğini, bir o kadar da güreşleri izlemek için çadırda konakladığını belirten Kule, "Burası Çayır Otel. Çayır Otel çok rahat. Antalya'da 7 yıldızlı otelde de kalıyorum ama şuradaki zevki bulamıyorum. Lokantada yemek yiyoruz çok zevkli ama şurada arkadaşlarla hep beraber yediğimiz zaman her şey daha güzel oluyor." dedi.

Kocaeli'den gelen İbrahim Ebcenler de 25 yıldır güreşleri severek izlediğini anlattı.

Her geldiğinde dışarıda yattığını dile getiren Ebcenler, şöyle konuştu:

"Rahatız, huzurluyuz burada. Teşekkür ederiz Edirne Belediyesine, Edirne emniyetine. Hiçbir derdimiz, hiçbir sıkıntımız olmuyor. Ne rahatsız ediyorlar burada ne de hırsızlıklar oluyor. Allah razı olsun rahat ve huzurlu bir şekilde burada kalıyoruz. Hava da güzel. Böyle dışarıda yatmaktan da zevk alıyoruz. Zaten biz köylüyüz. Yağlı güreşleri de seviyoruz. Burada herhangi bir ücret vermiyoruz."

- "Yıldızlı otellere değişmem"

İzmirli Osman Tutuş ise gökyüzünü izleyerek uymanın zevkinin hiçbir şeyde olmadığını belirterek, "Kırkpınar'a gelince açık havada kalmak istiyoruz. Hep kapalı yer olmaz. Otel mi yok, var dolu ama açık havada yatmak daha rahat oluyor serin havada. Bu bizde bir alışkanlık haline geldi." ifadelerini kullandı.

Balıkesir'den gelen Cemalettin Ayçiçek de yağlı güreş sevdalılarının her yıl Kırkpınar'da bir araya geldiğini belirtti.

Yarım asırdır çadırda yatıp, sonra da güreşleri izlediğini ve yattığı yeri yıldızlı otellere değişmeyeceği söyleyen Ayçiçek, "50 senedir gelirim, her geldiğimde de böyle dışarıda yatarım. Yalnız bu gece çok sinek yedi bizi. Eskiden ilaçlıyorlardı, ilaçlamadılar mı bilemiyorum. Dışarıda kalmak serin ve rahat oluyor." değerlendirmesini yaptı.

Yanlarında getirdikleri malzemelerle kahvaltı hazırlayıp çay demleyen güreşseverler, daha sonra battaniyelerini toplayarak müsabakaların yapılacağı Kırkpınar Er Meydanı'na doğru yol aldı.-aa