Birleşik Metal İş Sendikası, Metal İşverenleri Sendikası (MESS) ile yürütülen Toplu sözleşme masasında anlaşma sağlanmaması üzerine tüm ülkede eylem başlattı. MESS Çorlu’da da protesto edildi. İşçiler Birleşik Atatürk Meydanı’nda buluşarak Cumhuriyet Meydanı’na sloganlarla yürüdü.

Birleşik Metal İş
Sendikası burada bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Birleşik
Metal İş Sendikası Genel Sekreteri Özkan Atar: “Bizlerde
tüm emekçiler gibi çocuklarımızın geleceği için, insanca yaşamak için çalışıyoruz.
Düşük ücretlerle, uzun saatler boyunca, ağır koşullarda, gerektiğinde hafta
sonları bile çalışmak zorunda kalıyoruz. Şu anda metal sektöründe çalışan
yaklaşık 130 bin işçinin toplu sözleşme görüşmeleri sürüyor. Bu toplu sözleşme
ile gelecek yıllardaki ücretlerimiz, evimize götüreceğimiz ekmeğimizin
büyüklüğünü belirlenecek. Metal işkolu ağır çalışma koşullarının olduğu bir
işkolu. Her ay onlarca işçi arkadaşımız yaralanıyor, bazı işçi arkadaşlarımız
çalışırken hayatlarını kaybediyor, iş cinayetine kurban gidiyor. Binlerce
derece sıcaklık altında, döküm fabrikalarında, yağın, kirin, pasın olduğu
işyerlerinde çalışıyoruz” dedi.
“Biz
Hakkımızı İstiyoruz”
Atar; “Metal
sektöründeki patronlar çok büyük karlar elde ediyor. Üretim tavan yapmış
durumda. Otomotiv sektörü son yılların rekorunu kırdı. Üretim artıyor, karlar
yükseliyor. Ancak sıra biz metal işçilerine gelince patronlar ellerini
ceplerine atmak istemiyor. Patronlar işçileri insan olarak değil, herhangi bir
makina gibi görüyorlar. Bu ağır çalışma koşullarına karşın aldığımız ortalama
ücret ikramiye dahil net 2145 TL civarında. Bazı arkadaşlarımız asgari ücretin
biraz üzerinde bir ücretle çalışıyor. Bu ücretle yaşamanın zorluğu ortada. Bir
tarafta yüksek oranlı karlar, devlet teşvikleri varken, öbür tarafta iş
yoğunluğu ve temposu giderek artan, düşük ücretlerle çalışan, çalışırken ölen
ve yaralanan metal işçileri var. Bütün bu karlar metal işçilerinin ağır çalışma
koşulları altında, fedakarca çalışması sayesinde gerçekleşiyor. Ancak,
işverenler işçilerin sırtından kazandıklarının küçük bir bölümünü bile işçilere
vermek istemiyorlar. Ağır çalışma koşularına karşın alınan ücretler düşük
düzeyde iken, teklif edilen ücret zammı da oldukça ciddiyetsiz. MESS tarafından
dün teklif edilen ücret zam oranı sadece yüzde 6,40. Bu oran ikramiye dahil 137
TL’ye denk gelmektedir. Bu sefalet zammını kabul etmemizin mümkün
olamayacağı açıktır. Bu teklif metal işçileriyle alay etmek demektir, ciddiye
alınacak bir teklif değildir. Bütün değerlerin yaratıcısı olan
metal işçileri hakkı olanı istemektedir. Bu sözleşme döneminin
önemli maddelerinden biri de sözleşmenin kaç yıllık olacağıdır. MESS 3 yıl
süreli sözleşme istemektedir. 3 yıllık sözleşme demek, daha düşük ücret zammı
demektir. 3 Yıllık sözleşme demek ücretlerimizin gerilemesi demektir. 3 Yıllık
sözleşme işçiler için kayıp, patronlar için daha fazla kar demektir. Metal
işçileri biraz olsun daha iyi koşullarda yaşamak, çalışmak istiyor. İnsanca
yaşayacak bir ücret istiyoruz. Patronların bizlere reva gördüğü ücret zammı
yüzde 6,40. Bu zam oranı işçiyle alay etmek demek. Ciddiye alınacak bir zam
teklif olmadığı açık. İşverenler haklarımızı vermek istemiyorlar. Yaratılan
bütün bu değerler biz metal işçilerinin çalışması ile elde ediliyor.
Dolayısıyla sadaka değil, ürettiklerimizin, yarattıklarımızın karşılığını
istiyoruz” dedi.
Patronlar
OHAL’den Faydalanıyor
İşverenler OHAL’in nimetlerinden
yararlanmaya çalışıyorlar diyen Birleşik Metal İş Sendikası Genel Sekreteri Özkan Atar; “Olağanüstü
hal ile bütün işçilerin, emekçilerin hakları kısıtlanıyor, haklarını
kullanmaları engelleniyor. İşçilerin grev hakkı ortadan kaldırılmış, neredeyse
tümüyle yasaklanmış durumda. İşten atılıyoruz, aç bırakılıyoruz, yürüyüş
hakkımızı kullanamıyoruz. Kapalı salon toplantılarımız bile yasaklanıyor. Her
demokratik hak arayışımız OHAL engeline takılıyor. OHAL döneminde yaklaşık 150
bin kamu emekçisi ve işçi işten atıldı, açlığa ve yoksulluğa terk edildi.
İnsanların sadece işi ellerinden alınmadı, iş bulma hakları bile ellerinden
alındı” dedi.
“Tüm
İşçileri Dayanışmaya Çağırıyoruz.”
Metal grup
sözleşmeleri; sözleşme kapsamında işçinin çokluğu, örgütlülük düzeyi ve
niteliği, MESS’in işveren örgütleri içindeki farklı durumu ve sektörün ekonomi
içindeki büyüklüğü nedeniyle hep önemli olmuştur diyen Atar; “2015 yılı yaz
aylarında yaşanan “Metal Fırtına” güncel bir mücadele dönemine işaret ederken,
“DGM’yi Ezdik Sıra MESS’de” şiarı da metal işçilerinin tarihsel mücadelesine
işaret etmektedir. İşverenler içinden geçtiğimiz olağanüstü koşullara, KHK’lara
güvenmesinler. MESS, geçen
dönemki grevimizi, 2015 yazındaki metal fırtınayı unutmasın. Metal
işçileri, fiili ve meşru hakları ile Anayasadan doğan haklarını her koşul ve
her şartta kullanacaklardır. Metal işçileri günlerdir çeşitli eylemlerle taleplerine
sahip çıktıklarını, hakları için mücadele kararlılıklarını gösteriyor. Sesimizi
patronlara duyurmak için günlerdir çeşitli eylemler yapıyoruz. Mücadelemizi
daha da yükselteceğiz. Süreç grev aşamasına doğru ilerliyor. Önümüzdeki
günlerde greve gitmek kaçınılmaz görünüyor. İşkolumuzda Hangi sendikaya üye
olursa olsun tüm metal işçilerinin çıkarları ortaktır. Ayrım gözetmeden tüm
metal işçileri işveren örgütü MESS’e karşı birlikte mücadele etmeli, aynı gün
greve çıkmalı ve olası yasaklara karşı da yine birlikte davranmalıdır.
Kazanmanın yolu birlikte, ortak mücadeleden geçmektedir. Metal işçileri bu
dönemde ekmeklerini büyütürlerse bu tüm işçilerin kazanımı olacaktır. Bu
nedenle, tüm işçi ve emekçiler biz metal işçileriyle dayanışma içinde
olmalıdır. Sen de bir işçi, emekçi olarak sesimizin yükseltilmesine,
duyulmasına katkı ver. Metal işçilerini bu mücadelede yalnız bırakmayacağınıza
inanıyoruz” dedi.
İmdat Şahin