Eğitim Bir Sen Kırklareli Şube Başkanı Selahattin Karanfiler, sendika genel merkezi tarafından tarafından hazırlanan rapora göre okullarımızda 120 bin öğretmene ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı
Selahattin karanfiler, Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü Murat Aşım ve İlçe
Milli Eğitim Müdürlerine, Eğitim Bir Sen’in hazırladığı olduğu Eğitime Bakış
2017 İzleme ve Değerlendirme Raporunu sundu.
Hazırlanan raporla ilgili açıklamalarda bulunan
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Selahattin Karanfiler, “Eğitim-Bir-Sen Stratejik
Araştırmalar Merkezi (EBSAM) tarafından hazırlanan “Eğitime Bakış 2017: İzleme
ve Değerlendirme Raporu günümüzde eğitimin, toplumsal ve ekonomik refaha
ulaşmada en önemli araç olarak kabul edilmekte, “Bununla birlikte, eğitim,
bireylerin kendisini gerçekleştirmesi, beceri ve yeteneklerini geliştirmesi
için de en önemli unsurlardan biridir. Bireylerin eğitimde kalma süreleri
arttıkça beceri ve nitelikleri artmakta, daha iyi iş imkânlarına sahip olmakta,
kişisel gelirleri ve refahları artmaktadır. Bundan dolayı, Türkiye dâhil tüm
dünyada okullaşma oranları ve süreleri hızla artmakta, öğretmen ve derslik
başına düşen öğrenci sayısı azalmakta ve eğitime giderek artan bir oranda daha
fazla yatırım yapılmaktadır. Eğitime ayrılan kaynaklar ve nicel göstergelerdeki
bu büyümenin eğitim sisteminin kalitesini nasıl etkilediği, sistemin ne kadar
etkin ve verimli çalıştığı, hizmetlerin ne kadar eşit bir şekilde dağıtıldığı
oldukça önemli hale gelmektedir. Dolayısıyla, eğitime ayrılan kaynakların ve
imkanların ne kadar etkin ve verimli kullanıldığının, vatandaşların bu
hizmetlerden ne derece eşit bir şekilde faydalandığının mutlaka izlenmesi ve
değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası ve sivil
toplum örgütü olmanın bilinciyle eğitim sistemini izleme ve değerlendirme
sorumluluğuna oldukça önem atfediyoruz. Bu çerçevede, 2016 yılında Eğitime
Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu, 2017 yılında ise Yükseköğretime
Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu hazırladık ve kamuoyuyla
paylaştık. İki rapor da kamuoyunun, eğitimcilerin, akademisyenlerin ve karar alıcıların
dikkatini çekmiş ve yeni tartışmalara vesile olmuştur” dedi.
“Öğretmen ataması ve derslik yapımında
dezavantajlı bölgelere öncelik verilmelidir”
Okullaşma oranlarının artmasının bir sonucu
olarak en az lise mezunu ve üstü oranı son yıllarda önemli oranda arttığını
söyleyen Karanfiler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2009-2016 yılları arasında 18-21 yaş grubu
arasındaki kişilerin lise mezunu olma oranı yüzde 48’den yüzde 60’a
yükselmiştir. Ancak bu oran, OECD ortalamasından düşüktür. Eğitim sistemimizdeki
en önemli gelişmelerden biri de derslik, şube ve öğretmen başına düşen öğrenci
sayılarında görülen azalmadır. Şube ve öğretmen başına düşen öğrenci
sayılarında OECD ortalamasına yaklaşıldığı görülmektedir. Bu alanlarda öne
çıkan husus ise, bölgesel ve illere göre şube ve öğretmen başına düşen öğrenci
oranlarının önemli oranda farklılaşmasıdır. Bundan dolayı, öğretmen ataması ve
derslik yapımında dezavantajlı bölgelere öncelik verilmesi gerekmektedir. Diğer
bir husus ise, halen ikili eğitim var olmaya devam etmektedir. Orta Vadeli
Programda hedeflendiği gibi, kısa sürede ikili eğitimin sona erdirilmesini
umuyoruz.”
“Gerçek öğretmen ihtiyacı 120 binin üzerindedir”
Rapordaki önemli bulgulardan birinin de kamu
eğitim sisteminin öğretmen ihtiyacı sayısı olduğunu kaydeden Karanfiler,
“Yapılan hesaplamalara göre 80 bin civarında öğretmen ihtiyacı bulunmaktadır.
Ancak gerçek öğretmen ihtiyacının 80 bin rakamından çok daha yüksek olması
muhtemeldir. Öğretmen ihtiyacını etkileyen en önemli unsur, norm fazlası öğretmenlerdir.
Şubat 2016 verilerine göre 40 bin civarında norm fazlası öğretmen vardı. Norm
fazlası öğretmenlerin eş durumu vb. nedenler dolayısıyla ihtiyaç olan yerlere
gidemeyeceği dikkate alındığında, öğretmen ihtiyacı yaklaşık 120 bine
çıkmaktadır. Ayrıca, 2017 yılında özellikle ortaöğretimdeki birçok dersin
haftalık ders saati değişmiştir. Bazı derslerin haftalık ders saatleri artmış,
bazıları da azalmıştır. Bunun sonucu olarak, bazı alanlardaki norm kadro
fazlası öğretmen sayısı artarken, bazı alanlarda ise öğretmen ihtiyacı daha da
artmaktadır. Buna ilaveten, beşinci sınıfların yabancı dil ağırlıklı hâle
getirilmesi pilot uygulaması başlamıştır. Pilot uygulama yapılan okullarda
ciddi yabancı dil/İngilizce öğretmeni açığı ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan, diğer
ders öğretmenleri ise norm fazlası duruma düşmüştür. Bu gelişmelerin sonucu
olarak gerçek öğretmen ihtiyacının 120 binin üzerinde olduğu tahmin
edilmektedir” ifadelerini kulandı.