Kaymakam Eren, Okul İnşaatlarını Gezdi
Çorlu Kaymakamı Murat Eren temeli kazılan Fevzi Çakmak İlkokulunu ve Bülent Ecevit Bulvarı üzerinde bulunan anaokulunu ziyaret ederek yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Çorlu Kaymakamı Murat Eren Reşadiye Mahallesinde daha önce deprem riskine karşı yıkılan ve 999 Ada, 10 parsel üzerine yeniden inşasına başlanan 32 derslikli Fevzi Çakmak İlkokulunun inşaat alanını gezdi. Yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Devamında Bülent Ecevit Bulvarı üzerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk Spor Lisesinin yanında bulunan anaokulunu ziyaret eden Kaymakam Eren burada da yetkililerden bilgiler aldı. Anaokulu İnşaatında sona yaklaşılırken yakın zamanda anaokulunu açılışının yapılması bekleniyor. Kaymakam Murat Eren'e ziyaretlerinde Çorlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Erdoğan eşlik etti.
İMDAT ŞAHİN
Optimed Sağlık Grubu, Balkan Ülkeleri Sağlık-İş Forumu'nda
Optimed Sağlık Grubu, 25-27 Nisan 2025 tarihlerinde Edirne’de düzenlenen Balkan Ülkeleri Sağlık-İş Forumu’na ana sponsor olarak katıldı.
Forumda sağlık alanındaki uluslararası iş birliklerini güçlendirme, bölgesel entegrasyona katkı sağlama ve Türkiye’yi uluslararası platformda güçlü şekilde temsil etme hedefiyle yer aldı.
Balkan ülkelerinden çok sayıda sağlık temsilcisi ve kuruluşun katıldığı organizasyonda, sağlık turizmi, sektörler arası iş birliği, yerli teknolojilerin önemi ve sağlık hizmetlerinde kalite standartları gibi konular masaya yatırıldı. Optimed’in standı, forum boyunca ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.
Optimed standını; Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ valileri, Trakya ve Kırklareli Üniversitesi rektörleri, 12 Balkan ülkesinin sağlık bakanları ile USHAŞ Genel Müdürü Behlül Ünver, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, OHSAD Başkanı Dr. Reşat Bahat ve çok sayıda üst düzey yetkili ziyaret etti. Ayrıca Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Doğan, Özel Trakya Hastanesi sahibi Orhan Yazgan ve Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Dönmez de standı ziyaret ederek destek verdi.
Forum kapsamında düzenlenen oturumlarda sağlık turizminde uluslararası stratejik iş birlikleri, özel sektörün sağlık turizmine katkısı, insan kaynağı gelişimi ve sağlık bilgi sistemlerindeki inovasyon gibi kritik başlıklar ele alındı. Türkiye’nin sağlık alanındaki kalite standardizasyonunda TÜSKA’nın rolü ve Trakya bölgesindeki sağlık yatırımları da tartışılan önemli konular arasında yer aldı.
CANSEL SÖZER
Kut'ül Amare Zaferi Kutlandı
Çanakkale Zaferi’nden sonra en büyük zafer olarak adlandırılan Kut'ül Amare Zaferi’nin 109. Yıl dönümünde kutlama töreni düzenlendi
.
Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen kutlama töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programa Çorlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Erdoğan, Çorlu İlçe Müftüsü Mehmet Nedim Bakır, okul müdürleri, STK temsilcileri, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı. 29 Nisan 1916 yılında kazanılan Kut’ül Amare Zaferi’nin 109 yıl dönümü nedeniyle Çorlu Lisesi’nin hazırladığı gösteriler büyük beğeni topladı.
ÇORLU LİSESİ’NİN HAZIRLADIĞI GÖSTERİLER BÜYÜK BEĞENİ ALDI
Kut’ül Amare Zaferinin 109. Yıl dönümü sebebiyle Çorlu Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hazırladığı program büyük beğeni aldı. Programda Kızgın Toprağın Güneşli Seması isimli dramatik gösteri izleyicilerden büyük beğeni topladı. Öğrenciler tarafından hazırlanan gösteride tiyatrodan, müzikal gösterilere kadar birçok unsur yer aldı.
KUT’ÜL AMARE ZAFERİ İNGİLİZLERE KARŞI BÜYÜK BİR ZAFERDİR
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Çorlu Lisesi Tarih Öğretmeni Gizem Özden Garbioğlu yaptı. Garbioğlu, “Bugün burada, tarihimizin az bilinen ama en parlak zaferlerinden biri olan Kut’ül Amare Zaferi’nin 109. yıl dönümünü yâd etmek ve bu şanlı destanı hatırlamak için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu zafer, sadece bir çatışmanın sonucu değil; bir milletin onuru, direnci, vatan sevgisi ve askerî dehasıyla yoğrulmuş; zamanın ötesine seslenen bir mirastır. 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti, hem doğudan hem batıdan hem de güneyden büyük bir kuşatma altındaydı. Güney cephesi, özellikle İngilizler için büyük bir önem taşımaktaydı. İngiltere’nin hedefi, yalnızca Osmanlı'yı savaş dışı bırakmak değil; aynı zamanda Irak’ın zengin petrol yataklarına ulaşmak, Basra Körfezi’ni kontrol altında tutmak ve Hindistan’a uzanan ticaret yollarını güvence altına almaktı. Kasım 1915'te İngiliz birlikleri Bağdat’a ulaşmak üzere Dicle Nehri boyunca harekete geçti. Osmanlı kuvvetleriyle karşı karşıya geldiklerinde, İngilizler kendilerini beklenmedik bir direnişin içinde buldu. Bu direniş karşısında İngiliz ordusu, Irak’taki Kut kasabasına çekilerek savunmaya geçti. Süleyman Askerî Bey, Irak Cephesi’nde ilk direnişi başlatan komutandı. Zor şartlar altında, fedakârlığın ve vatan aşkının ne demek olduğunu bizlere gösterdi. Ardından kuşatma harekâtını Halil Paşa devraldı ve başarıyla tamamladı. Bu sırada İngiltere, Kut’ta mahsur kalan birliklerini kurtarmak için tam 3 ayrı yardım harekâtı düzenledi. Ancak hepsi Osmanlı savunması karşısında başarısız oldu. Özellikle Selman-ı Pak muharebeleri İngilizler için adeta hezimetle sonuçlandı. Selman-ı Pak’ta verilen mücadele, Kutü’l-Amâre’nin öncüsüydü” ifadelerine yer verildi.
KUT’ÜL AMARE, SADECE BİR SAVAŞ ALANI DEĞİL; AYNI ZAMANDA BİR İRADENİN, RUHUN VE BİR DURUŞUN SİMGESİDİR
Konuşmasını sürdüren tarih öğretmeni Gizem Özden Garbioğlu “Sonunda 29 Nisan 1916’da, İngiliz General Townshend teslim bayrağını çekti ve kendisi ile birlikte İngiliz Ordusunun 13.000 askeri esir alındı. General Townshend'in esir alınması, İngiltere'nin itibarını zedeledi.. İngiltere tarihinde bu durum, “İngiliz ordusunun en utanç verici teslimi” olarak kayda geçti ve İngiliz basınında “Kut Felaketi” başlıkları yer aldı. O zamana kadar Osmanlı’yı “hasta adam” olarak nitelendirenler, onun hâlâ emperyalizme karşı direnebilecek iradeye sahip olduğunu gördü. Kut’ül Amare, sadece bir savaş alanı değil; aynı zamanda bir iradenin, ruhun ve bir duruşun simgesidir. O gün Mehmetçik sadece bir kasabayı düşmandan korumadı. Aynı zamanda bir milletin teslim olmadığını, zalimin karşısında eğilmediğini gösterdi ve toprağını son neferine kadar savunacağını dünyaya ilan etti. Bugün bu büyük zaferi hatırlarken, sadece geçmişi değil, geleceğimizi de koruduğumuzu unutmayalım. Geçmişine sahip çıkan milletler, geleceğe daha emin adımlarla yürürler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı bağımsızlık mücadelesinde, Süleyman Askerî Bey’in fedakârlığını, Halil Kut Paşa’nın kararlılığını ve o isimsiz neferlerin kahramanlığını görüyoruz. Onların mirası, bizim yolumuzun ışığıdır. Bu vesileyle Kut’ta savaşan kahraman neferlerimizi rahmetle, minnetle anıyor; bu zaferi bize miras bırakan aziz atalarımızın huzurunda saygıyla eğiliyorum. Kut’ül Amare, bir unvan değil, bir şereftir. Kut’ül Amare, bir tarih değil, bir ruhtur. Ve bu ruh, ebediyen bu milletin damarlarında akacaktır” dedi.
İMDAT ŞAHİN