Kahvaltı programıyla başlayan çalıştay Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleşti. Çalıştaya Saadet Partisi yöneticilerinin yanı sıra STK temsilcileri, muhtarlar, kurum temsilcileri katıldı. Düzenlenen çalıştayda Tekirdağ’ın, alt yapı, kentsel dönüşüm, trafik, eğitim, sağlık, tarım, sanayi, çevre, turizm gibi konuları ele alındı. Çalıştayda her konu için bir masa oluşturuldu ve masalarda bu konular ele alındı, çözüm önerileri sıralandı. Çalıştay süresince ele alınan konular Saadet Partisi Genel Merkezi’ne giderek burada meclis gündemine taşınması bekleniyor. 
TEKİRDAĞ TARİHİ VE EKONOMİK OLARAK GÜÇLÜ BİRŞEHİR ANCAK ÇÖZÜM BEKLEYEN BİRÇOK SORUNU DA VAR
Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Halil İbrahim Kart çalıştayda yaptığı konuşmada: “Düzenlenen bu çalıştayda Tekirdağ’ın geleceği için neler yapabileceğimizi konuşmak istiyoruz. Tekirdağımız geçmişten bu yana çalışkan insanıyla üretim gücü ve tarımıyla ülkemizin önemli şehirlerindendir. Ancak bugün gelinen noktada başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere üretimde gerileme tarımda büyük sıkıntılar çevresel sorunlar ve sosyal adaletsizlikler her geçen gün daha da derinleşmektedir. Tekirdağımız tarihi ve ekonomik olarak güçlü bir şehrimizdir ancak bunun yanında çözüm bekleyen birçok konusu da vardır. Bu sorunların çözümü ancak el birliği ve fikir birliği ile hareket etmekte mümkün olacaktır. yerel yönetimler STK’lar akademisyenler odalar ve diğer unsurların katkı sağlayacağı bir süreç ile sorunların tespiti ve çözümleri mümkün olacaktır. Bu sebeple biz Saadet Partisi olarak diyoruz ki Tekirdağ’ın ihtiyacı günü kurtarmak için kısa vadeli projelerle değil, uzun vadeli akıl süzgecinden geçirilmiş projelerle aşılabilir” dedi. 
GÜÇLÜ ŞEHİR İNSANLARIN ADALETLE YAŞADIĞI ÜRETİMİN DEĞER GÖRDÜĞÜ ŞEHİRLERDİR
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fatih Akdağoğlu çalıştaya katıldı. Çalıştaya katılan Akdağoğlu yaptığı konuşmada: “Saadet Partisi olarak biz, yerel yönetimde temel ilkelerimizi beş kavram üzerine bina ediyoruz: Ortak Akıl. Karar süreçlerine halkı, uzmanı ve gençliği dahil etmek. İkincisi adalet. Yani kaynakların ve hizmetin hakkaniyetli dağılımı. Üçüncüsü katılımcı planlama: Bu esasla stratejik planların belediye, STK, üniversite üçgeninde oluşturulmasının doğu olacağına inanıyoruz. Bir diğeri sürdürülebilirlik: Ekolojik, ekonomik ve sosyal dengeyi birlikte gözetmek. Beşincisi de şeffaflık ve hesap verebilirliktir. Tekirdağ gibi tarımın, sanayinin ve lojistiğin buluştuğu şehirler; bu ilkelerin hayata geçirilmesiyle sadece bölgesel değil, ulusal kalkınmanın da lokomotifi olabilir. Bugünkü çalıştayda sizlerle birlikte aşağıdaki soruların cevaplarını arayacağız: Tarımı nasıl korur, sanayiyi çevreci şekilde nasıl büyütürüz? Gençlerimize şehirlerinde yaşama ümidi ve mesleki gelecek nasıl sunarız? Kırsal kadın girişimciliğini nasıl destekleriz? Belediyelerle üniversiteleri nasıl daha üretken hale getiririz? İmarı, altyapıyı ve çevreyi uzun vadeli stratejik planlarla nasıl yönetiriz? Biz "Güçlü Şehir" derken sadece bina değil, sadece bütçe değil, sadece asfalt ve kaldırım demiyoruz. Güçlü şehir, insanların adaletle yaşadığı, üretimin değer gördüğü şehirlerdir. Güçlü şehir, halk meclislerinin çalıştığı, kooperatiflerin desteklendiği, yeşil alanların korunduğu, çocukların güvende olduğu, yaşlıların onurlu bir hayat sürdüğü şehir demektir. Ve en önemlisi, güçlü şehir, halkıyla beraber yöneten şehirdir” ifadelerine yer verdi. İMDAT ŞAHİN