Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde yapılan kongrede coşku doruktaydı. Salonu dolduran Saadet Partililer genel başkan Mahmut Arıkan’ın salona girmesiyle coşku arttı. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kongrede divan başkanlığına Murat Vakitçi seçildi. Faaliyet raporu ve mali raporun okunmasının ardından sıra konuşmacılara geçti. İlk sözü yeniden başkan seçilen Aytuğ Aslan aldı. Daha sonra Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Halil İbrahim Kart yaptı. En son konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan uzun bir konuşma yaparak, hem sorunlara değindi hemde çözüm önerilerini sıraladı. 
AYTUĞ ASLAN YENİDEN BAŞKAN SEÇİLDİ 
Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanlığı 8. Olağan Genel Kongresinde Aytuğ Aslan yeniden başkan seçildi. Tek listeyle gidilen seçimlerde Aytuğ Aslan Çorlu İlçe Başkanlığı görevini yürütmeye devam edecek. Aytuğ Aslan kongrede yaptığı konuşmada: Bir ülkenin kalkınması; ekonomi, dış politika, eğitim, teknoloji, savunma sanayi ve tarım gibi hayati alanlarda milli politikalar geliştirilmesiyle mümkündür. Ne yazık ki ülkemiz, bu alanların pek çoğunda dışa bağımlılığı adeta bir zorunluluk olarak gören bir anlayışla yönetilmektedir. Bu zihniyetin ortaya koyduğu politikalar, milletimizi her geçen gün daha büyük çıkmazlara sürüklemekte; toplumumuz maddi ve manevi açıdan ciddi bir çöküntü tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu tehditlere karşı durmak ve milletimizin geleceğini güvence altına almak ancak dirayetli bir mücadele ve milli bir duruş ile mümkündür” dedi. 
SADECE KONGRE İÇİN DEĞİL, İLK SEÇİMLERDE SAADET PARTİSİ İKTİDARININ MÜJDESİNİ VERMEK İÇİN BİR ARAYA GELDİK 
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan yaptığı konuşmada: “Biz bugün sadece Çorlu kongremiz için değil, yapılacak ilk seçimlerde Saadet Partisi İktidarının müjdesini vermek için bir araya geldik. Kongremize coşkuyla başladık. Ancak yüreğimiz buruk. Şehitlerimiz var. Milletçe içimizi yakan elim bir kaza yaşadık. İşte! İki gün önce Tekirdağ şehitlerimiz; İlker Aykut’u, Berkay Karaca’yı Çorlu Atatürk Havalimanından karşıladık. Ben sözlerimin hemen başında 20 şehidimize Allah'tan rahmet; ailelerine, yakınlarına, silah arkadaşlarına ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Geçtiğimiz hafta 9 şehidimizin cenazesine katıldım. Aileleri ile görüştüm. Allah askerimizi, polisimizi tüm belalardan emin eylesin. Kazanın hemen ardından ortaya atılan vahim iddialar var. Bunlar bir an önce aydınlatılmalıdır. Bu elim kazanın kesin nedeni kamuoyunda hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde titizlikle incelenmeli ve milletimizle paylaşılmalıdır. Son yıllarda yetersiz veya sağlam olmayan ekipmanlar sebebiyle şehit vermek, ne aziz milletimizin ne de Türkiye'nin hak ettiği bir durum değildir” dedi. 
ÇORLU REFAH ŞEHRİ OLMALIYDI, ONUN YERİNE İŞSİZLİKLE SUÇLA KİRLİLİKLE ANILIR HALE GELDİ 
Konuşmasını sürdüren Arıkan Çorlu özelinde de konuştu. Arıkan, “Çorlu’muz potansiyeline bakıldığında; Trakya’nın kalbi, Marmara’nın üretim üssü, Balkanların yükselen yıldızı olmaya aday bir şehirdir. Peki bugün, böyle zengin kaynaklara, güçlü potansiyellere sahip Çorlu’da, Çorlulu hemşerim ne yaşıyor? Ne yazık ki bugün Çorlu'da gördüklerimizden sonra kendime şunu sordum; Bu cennet şehrin insanları, neden bu çileli hayatı yaşamak zorunda bırakılıyor?  Bir şey yolunda gitmiyor dersem yanlış olur Çünkü bu şehirde de “bir” değil, “birçok” şey yanlış gidiyor. Ülkemizde gördüğümüz tablo neyse, Çorlu'da gördüğümüz de o. Pazarda, çarşıda, markette konuştuğumuz Çorlulu hemşerilerimiz bize şikayet ediyor. Genç kardeşim işsizlikten, Emekli amcamız maaşından, Teyzelerimiz fileyi dolduramamaktan, Asgari ücretlimiz geçinememekten dert yanıyor.  Peki soruyorum; Çorlu sahip olduğu imkanlara göre yönetilse böyle mi olurdu? Çorlulu hemşerimin hakkettiği hayat gerçekten bu mu?  Hayır asla. Çorlu jeopolitik konumuyla dünyayı birbirine bağlayacak; bir “refah” şehri olmalıydı. Onun yerine İşsizlikle, suçla, kirlilikle anılır hale geldi” dedi. 
TÜRKİYE HERŞEYE SAHİP ANCAK BUNU BİR “YAYGIN VE SÜRATLİ BİR KALKINMAYA” DÖNÜŞTÜRECEK İKTİDARI YOK
Saadet Partisi’nin Türkiye Kalkınma Planıyla ilgili de konuşan Arıkan, “”Dün Ankara’da uzun zamandır üzerine titizlikle çalıştığımız “Türkiye Kalkınma Planımızı” geçen hafta sonu kamuoyuyla paylaştık. Türkiye Kalkınma Planımız; Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı ham ve ucuz şekilde yabancılara vermek yerine, bu zenginlikleri katma değeri yüksek ürünlere dönüştürme ve milletimizi zenginleştirme planıdır. Vida sıkmaya dayalı bir montaj ekonomisi değil, hammaddeden nihai ürüne uzanan tam bir sanayi zinciri kurma planıdır. Elhamdülillah! Türkiye’nin; zengin maden kaynakları var, enerji koridorları var, verimli ovaları var, limanları var, insan kaynağı var, -en önemlisi- jeopolitik gücü var! Ancak bunu bir “yaygın ve süratli bir kalkınmaya” dönüştürecek iktidarı yok! İşte Saadet iktidarında biz bunu başaracağız inşallah” ifadelerine yer verdi. 
BÜTÜN BUNLARI: SAADET ÇÖZER
“Biz bütün bunları kötülüğe dair durum tespiti yapmak için değil kendini zamana ve mekâna karşı sorumlu hisseden herkesi İyiliği yükseltmeye, hak ve adalet mücadelesini büyütmeye davet etmek için söylüyoruz.” Diyen Mahmut Arıkan, Bizim diyeceğimiz şudur! Bütün bu anlattığımız sorunlar çözülmeyecek şeyler değildir! Yeter ki bu “gerçekleri”, “gerçekten” çözmek isteyen bir iktidar olsun! Bizim bütün bunları çözecek çalışmalarımız hazır. İşte “Saadet Çözer” kitabımız. Bu kitap; ekonomiden eğitime, Adaletten çevreye, gençlikten üretim politikalarına kadar Türkiye’nin tüm meselelerine çözüm üreten kapsamlı bir iradenin ürünüdür. Bu yüzden; “Saadet Çözer” sadece bir slogan değildir. Evet, Saadet çözer! Çünkü biz, günü kurtarmanın değil, geleceği kurmanın derdindeyiz. Saadet çözer! Çünkü biz, milletimizin alın terine, emeğine, helaline güveniyoruz” ifadelerine yer verdi. 
İMDAT ŞAHİN