Çorlu’da STK temsilcileri ve basın mensuplarıyla bir araya gelen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, ülke ve Çorlu’nun yerel sorunlarına değindikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yerel seçimlerle ilgili konuşan Mustafa Kaya kendi adaylarıyla seçimlere katılacaklarını belirterek Gelecek Partisi’yle ittifak çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Bazı yerlerde dirsek temaslarının da olabileceğini belirten Kaya yerel sorunlarla ilgili de konuştu. Düzenlenen basın açıklamasında açılış konuşmasını Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanı Aytuğ Aslan yaptı, Aslan hoş geldiniz konuşmasının ardından sözü Mustafa Kaya’ya devretti. 
DİĞER PARTİLERLE YÜRÜTTÜĞÜMÜZ RESMİ BİR SÜREÇ YOK
Yerel seçimlerde ittifak yapılacak mı sorusuna Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya cevap verdi; “Yerel seçimlerde bizim kimseyi desteklemek gibi bir kararımız yok, onu öncelikle ifade edeyim, genel başkanımız ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu’nun katılımıyla tam gün bir çalışma yaptık, bütün milletvekili arkadaşlarımızla birlikte orada da aldığımız genel bir ilke kararı var, zaman ilerledikçe bu sizlerle de dikkatine sunulacak, birinci olarak Saadet Partisi olarak bizim kararımız şu 1389 seçim çevresinin tamamında kendi adaylarımızla girmek, ikinci olarak ise Gelecek Partisiyle mecliste kurmuş olduğumuz grubun yansıması olarak yine birliktelik kurabilir, bazı yerlerde Gelecek Partisi olarak, bazı yerlerde Saadet Partisi olarak seçimlere girebileceğimiz anlamına geliyor. Diğer partilerle resmi yürüttüğümüz süreç yok. Bizim dirsek temasımız olabilir diğer partilerle, bu dirsek temasının boyutları da aynen 2019 seçimlerinde olduğu gibi olura ama bizim genel ilke kararımız biz bu seçimlere öncelikle kendi partimiz, sonra Gelecek Partisi’yle yapacağımız görüşmeler neticesinde belirlenen standartlar ölçüsünde seçime gireceğiz” dedi.    
ÇORLU CİDDİ SIKINTILARLA KARŞI KARŞIYA BIRAKILMIŞ 
“Çorlu gündemiyle alakalı birkaç noktaya değinmek istiyorum” diyen Mustafa Kaya konuşmasını sürdürdü: “şimdi Çorlu’ya gelmeden önce yaptığımız araştırma ve ilçe teşkilatıyla yaptığımız değerlendirmeler neticesinde batı ili olmasına rağmen batı ilçesi olmasına rağmen Tekirdağ gibi önemli bir sanayi kenti olmasına rağmen insanların nüfus yoğunluğu açısından gelir düzeyi açısından daha iyi olmasına rağmen Türkiye’nin geri kalmış veya geri kalmış bir beldesi gibi aynı sıkıntılarla karşı karşıya. Uzman doktor hat safhada, hastanelerden randevu alma sıkıntısı hat safhada aynı zamanda çocuklarımız yıkılan okullar nedeniyle ikili eğitime mahkûm edilmiş durumda. Yıkılan okulların durumuyla ilgili ne ihaleleriyle ilgili bir gelişme var, ne yapılmasıyla ilgili bir gelişme var dolayışla Çorlu tipik bütün Türkiye’nin fotoğrafını yansıtan bir yere dönüşmüş durumda. Bu problemlerin çözülebilmesi mümkün tabi ki mümkün ama bu mantıkla mümkün değil” dedi.  
UYUŞTURUCU MİLLİ GÜVENLİK SORUNU OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ 
Konuşmasını sürdüren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, “Türkiye’nin diğer yerlerindeki sıkıntılarından biri olduğu gibi Çorlu’daki en büyük sıkıntıların başında maalesef uyuşturucu trafiğinde gençlerimizin doğrudan hedef alınmasıdır. Lütfen istirham ediyorum, bir partinin genel başkan yardımcısı milletvekili mantığıyla beni dinlemeyin içimiz yanıyor, çocuklarımız uyuşmuş durumda. Türkiye’nin neresinde olursa olsun geleceğe güvenle bakması gereken, geleceğimiz olduğunu söylediğimiz şu anda uyuşturucu tacirlerinin doğrudan gelir kaynakları durumuna dönüşmüşlerdir. Bunun engellenmesi gerekir, bunun biran önce milli güvenlik sorunu olarak değerlendirilmesi gerekir. Sınır güvenliğinin doğru bir şekilde kurgulanması gerekir. Sığınmacılar meselesiyle alakalı ülkemizin çok daha kapsamlı geniş planlar yapması gerekir. Hiç kimse ırkçı olaya yaklaşmamalı ancak ülke geleceğinin de belli bir plan dâhilinde yürütülmesi yapılması gerekir” dedi. 
BÖYLE BİR EKONOMİK MODELİN AYAKTA KALMA ŞANSI YOK!
Konuşmasını sürdüren Mustafa Kaya, “İnsanların doğduğu yerde doyurmayan bir ekonomik sisteme doğru bir sistem denilebilir mi, denilemez, İstanbul 20 milyon insan yaşıyor. Almanya yı düşünün 90 milyon nüfusu var, Türkiye’yi düşünün ortalama 90 milyon nüfusu var, Almanya’nın en kalabalık şehri Berlin’in nüfusu 4 milyon, Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un nüfusu 20 milyon. Böyle bir planlama olur mu, olmaz. Çaya fındığa tütüne kotalar koyarak insanlara üretme al gel büyükşehirde istifa de yaşa de, bu nasıl olur. Mardin mısırı çok ekiyor, geçen sene mısırın tonu 5 bin 700 lira enflasyon bu kadar artmışken bu sene 6 bin lira fiyat veriyor. Böyle bir şey olmaz, üreticiler diyor ki seneye mısır ekilmez, 6 bin lira mısıra fiyat verirken Ukrayna’dan mısırı kaça ithal etmişiz 8 bin 500 lira, biz kendi çiftçimize vermiyoruz, Ukrayna’nın çiftçisine 8500 lira ödeyerek mısır getiriyoruz. Tarım bu ülkenin milli güvenlik sorunudur. Marketten aldığımız mercimeğin pirincin arkasını çevirip baktığınızda Kanada, Sirilanka, Meksika, Hindistan yazıyor, böyle bir ekonomik modelin ayakta kalma şansı yok, 500 milyar dolar dış borcumuz var, dolar bugün 27 lira oldu, 2024 yılında 207 milyar dolar borç ödeyeceğiz. Değerli dostlar para yok, nerde para ihracat yaptık diyoruz, ithalatı söylemiyoruz. Londra da tefecilere borçlanıyoruz yüzde 9’la dolar bazında borçlanıyoruz. Bunun sürdürülme şansı yok” dedi. 
İMDAT ŞAHİN