Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Çorlu’da basın açıklaması düzenleyerek tüm kamu emekçilerini birlikte mücadele etmeye çağırdı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), “İnsanca Bir Yaşam, Demokratik, Grevli Toplu Sözleşme İçin Mücadeleyi Birlikte Büyütüyoruz” diyerek Toplu İş Sözleşmesi (TİS) taleplerini iletmek üzere Edirne ve Batman’dan Ankara’ya yürüyor. Kamu çalışanlarının TİS görüşmeleri devam edenken KESK Edirne’den ve Batman’dan Ankara’ya iki koldan yürüyor. Edirne’den Çorlu’ya gelen KESK yöneticileri Cumhuriyet Meydanı’ndan bir açıklama yaptı. Yapılan basın açıklamasına KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Eğitim-Sen Genel Başkanı Necla Kurul ve beraberindekiler katıldı.
MAAŞ ARTIŞ KONUSUNDA YOKSULLUK SINIRINI ESAS ALDIK
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik’in yaptığı basın açıklamasında, “Biz KESK olarak maaş artışlarımız konusunda en başından beri bu verilerden, 4 kişilik bir ailenin insan onurunun gerektirdiği zorunlu ihtiyaçları karşılayabilmesi için yapması gereken harcama düzeyi olan Yoksulluk Sınırını esas aldık. Tekliflerimizi “Hiçbir Kamu Emekçisi Hanesi Yoksulluk Sınırı Altında Kalmasın ”diyerek hazırladık. Yıllardır yoksulluk sınırında yaşanan artış ile maaşlarımızda yaşanan artış arasındaki makas açıldı. Dolayısıyla toplu sözleşme dönemlerinde istediğimiz maaş artışı oranı da her yıl biraz daha arttı. Sadece son iki yılda hem açlık hem de yoksulluk sınırı %38,6 artarken kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış %29,85 ‘te kalmıştır” dedi.
KESK OLARAK TEKLİFİMİZİ HAZIRLARKEN YOKSULLUK SINIRINI ESAS ALDIK
Açıklamanın devamında Bozgeyik; “Buradan hareketle bu dönem teklifimizde eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük maaşı alan kamu emekçisinin eline geçen tutarın eş, çocuk, kira, yakacak, ulaştırma, yemek, ikramiye gibi kalemlerle Haziran itibari ile 9.332 TL olan 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını temel aldık. Eşi çalışmayan, iki çocuklu en düşük maaşı alan kamu emekçisinin eline geçen tutarın söz konusu yardımlar ve ikramiye ile birlikte 2022 Ocak itibari ile 10.400 TL’ye çıkarılmasını teklif ettik. Buna göre tüm kamu emekçilerinin maaşlarının yardım, ikramiye kalemlerinin dışında %43,5 artırılmasını talep ettik. Geçmişte yoksulluk sınırındaki artışı, maaşlarımızdaki reel erimeyi görmeyen hatta KESK’in maaş artışı tekliflerini ‘abartılı’ bulanlar bu dönem bizim maaş artışı teklifimize yakın artışlar teklif etmiştir. Dolayısıyla dün iktidarın 5,5 milyon kamu emekçisine ve emeklisine yaptığı teklifin adı “Toplu Sözleşme Teklifi” değildir. Açlık sınırının 3 bin, yoksulluk sınırının 9 bin 500 TL’yi bulduğu, yaşanan gerçek hayat pahalılığının %40’ı aştığı koşullarda yapılan aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye yapılan teklifin adı sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklifidir. Hiç kimsenin bu teklife değer yükleme çabasına girmeye, “maaş artışlarının üzerine bir, iki puan ilave edilirse çözülür” yaklaşımı sergilemeye, kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeye hakkı yoktur” dedi.
İMDAT ŞAHİN