Çorlu Mühendislik Fakültesinde basın toplantısı düzenleyen Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer basın mensuplarına fakültede başlattıkları sektörü tümleşik modeliyle ilgiler verirken basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. Tecer, çevre kirliliği ile ilgili sorulan soruya ise; “Bölgemizde su seviyesi deniz seviyesinin altına indi. Yer altı sularına deniz suyu yani tuzlu su karışıyor. Günde 350 bin ton yer altı suyu çekiliyor. Bölgemizde hava kirliliği yaşanıyor” dedi. 

FAKÜLTEMİZ SEKTÖR TÜMLEŞİK MODELİNDE BAŞARILI OLMUŞTUR 

İlk konuşmasına fakültede başlatılan sektör tümleşik modeliyle ilgili bilgiler vererek başlayan Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Çorlu Mühendislik Fakültesi Trakya’nın en eski en köklü mühendislik fakültesidir. Geldiğimiz noktada 107 öğretim görevlisiyle 4 bin öğrencimize hizmet vermekteyiz. Biz geçtiğimiz sene devlet üniversiteleri arasında bir ilk başarmıştık. Mühendislik Fakültesi olarak sektörle tümleşik eğitim modeline geçmiştik. Sektör tümleşik eğitim fakültenin son sınıf öğrencilerine son dönem veriliyor. Tümleşik eğitim modeli dersleri iki güne toplayıp geri kalan üç günde onları sektöre gönderip daha iyi yetişmelerini sağlamak amacını taşımaktadır. Öğrenciler sektöre uygun işyerlerinde pratiğin içinde yetişiyorlar. 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılında sektör tümleşik eğitim kapsamında öğrenci kabul eden firma sayısı 141 öğrenci sayısı ise 171’dir. Sektör tümleşik eğitim modelimiz daha ilk yılında 171 öğrencimiz programdan yararlanma fırsatı bulmuştur. Sektör tümleşik eğitim yapan bu öğrencilerimizden yüzde 15’i aynı işyerinde istihdam edilmiştir” dedi. 

KATI, SIVI GAZ ATIKLARI ÇEVREYE YAYILIYOR 

Çevre kirliliği ile ilgili sorulan soruya cevap veren Lokman Hakan Tecer, “Tekstil sanayi ve diğer sektörlerdeki sanayiler bir çevre sorununa neden oluyor. Katı, sıvı gaz atıkları bu çevreye yayıyoruz. Atık suyun arıtılması konusunda çevre böyle bir problemi geride bırakmak üzere. Bunu çok net olarak söyleyebilirim. Ergene Koruma Eylem Planı çerçevesinde buradaki atık sularının tamamının arıtılıp deşarj edileceği 5 tane ortak arıtma tesisi ve boru hattıyla denize arıtılarak verilmesi projesi tamamlanmak üzere. Bu çalışmalarla birlikte bir problem kalmayacak” dedi. 

GÜNDE 350 BİN TON SU ÇEKİLİYOR

“Fakat suyla alakalı başka bir sorun var, Tekirdağ’da 13 tane Organize Sanayi Bölgesi var bir tane de Avrupa Serbest Bölgesi var” diyen Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Fiili olarak günde 350 bin ton günde su tüketiliyor. Bütün OSB’ler faaliyete geçtiğinde 550 bin ton su tüketilecek. Nerden alacaksınız, Nasrettin Hoca’nın bindiği dalı kesmesi fıkrasını hepimiz biliriz. Olur mu öyle şey diyoruz, insan nasıl bindiği dalı keser diyoruz. Bu bölgede sanayici gerçekten bindiği dalı kesiyor. Nasıl kesiyor yer altı suyunu temin ederek her yılda beslenmesinden daha fazla su çekerek suyu tüketiyor” dedi. 

YER ALTI SU SEVİYESİ DENİZ SEVİYESİNİN ALTINA İNDİ  

“Bugün kuyulardaki seviye binlere-ikibinlere ulaştı” diyen Çorlu Mühendislik Fakülteleri Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Dolayısıyla suyun arıtılması bu bölge için çok önce yapılmalıydı. Bugün yeterli değil, o suyun tekrar kazanılması gerekiyor ve suyu tekrar sanayide kullanmamız gerekiyor. Suyu arıtıyoruz, nehirler dereler kirlenmeyecek demek bu günü ve yarını kurtarmıyor. Bugünü kurtarır oh temizlendi ne güzel ama yarını kurtaramayız. 550 bin ton günde su tüketilecek. Dolayısla buna cevap vermek lazım.  Hava kirliliği büyük bir problem, hava kirliliği denildiğinde bu sorunu kokuyla anlarız. Bu bölgede yoğun bir koku problemi var. Özellikle bölgede metal sanayi, kimya sanayi, tekstil sanayilerinin üretimleri sonucunda atmosfere muazzam miktarlarda toksit kirletici atılıyor. Aslında bakarsanız her fabrika yasadaki değerleri tutturuyor ama 200 tane aynı tesis bir araya gelince artık onların birlikte vermiş olduğu havaya kirlilik birleşince artıyor. Tesisler bireysel olarak değerleri yakalıyor olsalar dahi o birleşmeyle yarattıkları hava kirliliği meydana geliyor. Dış atmosferin kaldıracağı hava yüklerini hesap edip o yüklere göre fabrikalara bir sınır belirlenmesi gerekiyor” dedi.  

MUAZZAM KATI ATIK ÇIKIYOR 

Konuşmasını devam eden Prof. Dr. Lokman Tecer, “Burada oluşan tehlikeli atıkların, tehlikeli atık belteraf tesislerine gönderiliyor ama çok koordineli bir şekilde yürütüldüğü veya buranın ihtiyaçlarını karşılandığı kanısında değilim. Çünkü muazzam miktarlarda tehlikeli atık üretiliyor, bunlarında gene uygun yöntemlerle bertaraf edilmesi gerekiyor. O anlamda da buradaki bertaraf tesislerinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Arıtma tesislerinden çıkacak çamurlar var bunlar ne olacak. Burada her gün bin bin beşyüz ton çamur çıkacak onlar ne olacak. Yarın bu sorunu karşımıza gelecek. Bu bertaraf tesislerin ihtiyaçları daha fazla gündeme gelecek.  İlgi bakanlıklar bunlarla ilgili eylem planları hazırlıyor, bizler fakülte olarak bunalar dahil olduğumuz için biliyoruz” dedi. 

DENİZLERDEKİ TUZLU SU YER ALTI SULARINA KARIŞIYOR 

Beş yıl önce su tüketimi 250 bin tondu, her geçen gün artıyor burada. Her yüzde 20 artış düşünebiliriz. Buradaki sanayici bunu biliyor. Yer altı su seviyesi çok daha derinlere düştü. Yer altı su seviyesi deniz seviyesinin altına düştü dolayısıyla denizden tuzlu su yer altı sularına sızlamaya başladı. Dünyada yer altı suları en temiz su kaynaklarıdır. Malum su markaları yer altından çekilir bir iki işlemden sonra şişelenir satılır. Şimdi buradaki yer altı sularında tuzlanma meydana geliyor. Tuzlu su çıkıyor. Yer altı suları dibe düşünce deniz suyu yer altı suyuna karışıyor. Denizden tuzlu su yer altı sularını giriş yapıyor. Ve bu tuzlu suyu da çektikten sonra arıtmak zorundasınız ki tekstilde sanayide kullanabilesiniz. Metreküpüne sanayisi 2.6 lira harcayarak tuzlu suyu arıtıp kullanmak için. Suyun teminine sanayici para vermiyor. Bu böyle sürdürülebilir değil” dedi.  

FAKÜLTEMİZ SÜREKLİ PROJE GELİŞTİRİYOR  

“Üniversite buradaki çevre sorunlarına karşı ne yapıyor sorusuna cevap olsun diye bunları söylüyorum” ifadelerini kullanan Lokman Hakan Tecer, “Arıtma tesislerinin projelendirilmesinde, arıtma çamurlarının bertaraf edilmesinde bölgemizde oluşan koku probleminin çözülmesinde bizzat danışmanlık yaparak, proje hazırlayarak benim fakültem çevre mühendisliği bölümümüzdeki, tekstil bölümündeki hocalarımızın yer aldığı için biliyorum. Bunları tek tek raporları bizde var. Bu bölgedeki sanayinin her türlü ihtiyacına devletin hizmet etme anlayışıyla yerimizde oturmadan sahaya inerek bilgimizi paylaşalım problemi çözmek için uğraşıyoruz” dedi. 

İMDAT ŞAHİN