TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Daha önce başka ideolojiler, sonra da FETÖ'cülerin amaçları. İkisinde de Türkiye çok önemli mesafe aldı. Gerçek anlamda vesayeti tasfiye ettik." dedi.
Şentop, Tekirdağ Adalet Sarayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Tekirdağ'a
çok güzel bir hizmet kazandırıldığını belirtti.
Mahkemelerin bir yerde toplanmasıyla vatandaşların daha iyi hizmet
alacağını ifade eden Şentop, "Kaliteli, iyi yetişmiş, adaletten başka
ideolojisi ve hedefi olmayan hakimlerin ve savcıların yürüteceği bir faaliyet
haline geldiği zaman yargıda, o zaman adaletin olduğunu söyleyebiliriz. Bu
konuda Türkiye önemli mesafeler aldı. Özellikle darbeler sonrası, bilhassa 27
Mayıs darbesinden sonra Türkiye'de yargının bütünüyle ideolojik fonksiyon
üstlendiğini, bilhassa yüksek mahkemelerin biliyoruz." diye konuştu.
Mustafa Şentop, 12 Eylül 1980 darbesine kadar Türkiye'de 27 Mayıs
darbesinin bayram olarak kutlandığını aktararak, dönemin Anayasa Mahkemesi
Başkanının, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümü tebriklerini kabul ettiğini
hatırlattı.
27 Mayıs darbesiyle yüksek mahkemelere ideolojik bir fonksiyon yüklendiğini
anlatan Şentop, konuşmasına şöyle devam etti:
"29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs gibi darbe yapılan 27 Mayıs 1960 da resmi
bayram olarak kutlanıyordu. 29 Ekim Cumhurbaşkanlığı'nda, 23 Nisan Meclis'te
kutlanıyor, 27 Mayıs darbesinin kutlama mekanı ise Anayasa Mahkemesi, çok
ilginçtir. Anayasa Mahkemesi Başkanı 27 Mayıs darbesinin yıl dönümü
tebriklerini kabul ediyordu. 27 Mayıs darbesiyle yüksek mahkemelere ideolojik
bir fonksiyon yüklendi. Darbe ideolojisinin korunması fonksiyonu yüklendi. Bu
mahkemelerde büyük ölçüde bunu yerine getirdiler."
- "Yargıda önemli mesafeler alındı"
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, yargının bağımsız olması gerektiğini
vurgulayarak, Türkiye'nin yargıda önemli mesafeler aldığını anlattı. Şentop,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yargı vesayetin bir unsuru haline geldiği zaman bunun içerisindeki
aktörlerin kimler olduğunun bir önemi yok. Bazen bir amaç için bazen de
başka bir amaç için ama her halükarda vesayetin bir unsuru olarak yargının
kullanılması söz konusuydu. Daha önce başka ideolojiler, sonra da FETÖ'cülerin
amaçları. İkisinde de Türkiye çok önemli mesafe aldı. Gerçek anlamda vesayeti
tasfiye ettik. Hakim ve savcıların atanmalarında, mesleğe kabullerinde Hakimler
Savcılar Kurulunu değiştirdik. Bunu önce 12 Eylül 2010, daha sonra 16 Nisan
referandumla gerçekleştirdik. 16 Nisan öncesi Hakimler Savcılar Kurulu yüksek
yargının içerisinden seçilen üyelerle faaliyet gösteriyordu. Yargıyı bir
aparat haline getirirseniz, siyasi bir sonuç almanın aracı haline getirirseniz,
başkaları da bunu bu şekilde görmeye, düşünmeye başlar. Yargının siyasi bir
sonuç almaya yönelik mekanizma olarak görülmesi yargıdaki aktör değişikliğiyle
80'lerin sonunda 90'larda sağlandı ve Fetulahçı Terör Örgütü bir grubun yargıyı
farklı bir amaç için kullanma yönünde iştahını kabarttı ve ona dahil adımlar
atıldı. Türkiye birincisini aşmıştı, tasfiye etmişti, ikincisini de aştı. Bizim
bu anlamdaki mücadelemiz gerçekte vesayetin kendisini tasfiye mücadelesiydi."
Konuşmaların ardından Şentop ve beraberindekiler Adalet Sarayı'nın
açılışını gerçekleştirdi. -aa