AK Parti Tekirdağ İlçe Belediye Başkan adayları Süleymanpaşa Kültür merkezinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, MYK Üyesi ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in de katıldığı programla basına tanıtıldı.

Tekirdağ
Süleymanpaşa İlçesinde gerçekleştirilen ve İlçe Belediye Başkan adayların
açıklandığı toplantıda bir konuşma gerçekleştiren AK Parti Tekirdağ Büyükşehir
Belediye Başkan Adayı Mestan Özcan tüm ekibiyle birlik ve beraberlik mesajları
verdi.
Konuşmasına
tüm katılımcıları sevgi, saygı ve hürmetle selamlayarak başlayan Mestan Özcan: “Biz 10 yıldır hasretin ev sahibi olduk. Hasret
bize yar oldu. Anadolu’nun güzel şehirleri bir bir gelişirken, dünya gündemine
gelirken, milyonlarca insan ağırlarken biz bu şehirde 10 yıldır bitmeyen
yatırımları, çamurlu yolları, israf edilen kaynakları konuştuk durduk. İnanıyorum
ki, 31 Mart bu hasretin sona erdiği gün olacaktır. 10 yıl benim için de dönüm
noktası oldu. 10 yıl önce siyasete atıldım. O gün bu kararı verirken de, bugün
de sebebimin aynı olduğunu mutlulukla hissediyorum. O gün ben kendim için,
ailem için, çocuklarım için ne istiyorsam; başkalarının aileleri ve çocukları
için de aynısını istiyordum. Bugün de aynı duygular içindeyim. Sizin
çocuklarınız için, sizin için koşturmayı, uykusuz kalmayı, ter dökmeyi bir
şeref nişanı olarak göğsümde taşıyorum. Biliyorsunuz ben bir esnaf çocuğuyum.
Ahilik kültürü ile yetiştim. Yorulunca başka iş yaparak dinlenmeyi öğrettiler
bana. Büyüğüme kem söz etmemeyi, küçüğüme ne şartla olursa olsun sahip çıkmayı
bildim. Ama en çok da şunu bildim ki: millete hizmetten daha mübarek bir makam
yoktur. Biliyorum ki, bugün adaylıkları açıklanan arkadaşlarım için de size hizmet
etmekten daha mübarek bir makam yoktur. Bugün buraya, sizden “size hizmet etmek
için müsaade istemeye” geldik. Bugün
buraya, bu şehrin çehresini ve geleceğini değiştirmek için söz vermeye geldik. Bugün
buraya, çocuklarımıza onların mutlu geleceği için var gücümüzle çalışacağımıza
söz vermeye geldik. Bugün buraya, kadınlarımızın çocukları için
dertlenmeyecekleri bir şehri ortaya koyacağımıza söz vermeye geldik. Bugün
buraya, 10 yıldır yerel yöneticileri tarafından potansiyeli bir türlü
farkedilmemiş bu şehrin potansiyelini ayağa kaldıracağımıza söz vermeye geldik.
Bugün buraya, Tekirdağ’ımızı Vizyon Şehir yapma sözü vermeye geldik. Bugün
buraya, yapamazsınız, yapılamaz diyenlere de HODRİ MEYDAN demeye geldik. Görelim
bakalım, yapılıyor muymuş yapılmıyor muymuş. Şimdi, önce kendime sonra da sizlere
birkaç şey hatırlatmak istiyorum. İstiyorum ki, çıktığımız bu yolda birimiz
unutursa diğerlerimiz ona bunları hatırlatsın: Biz, “Hiçbir şeye ihtiyacımız
yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak” diyen Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün sözünü kulağına küpe eden ve çalışmayı tek sermayesi sayan
cumhuriyet nesliyiz. Biz, “Devlet millet içindir; millet devlet için değildir”
diyen merhum Turgut Özal’ın ayak izlerinin takipçileriyiz. Biz, “Gençliğimizi
büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete,
yalancılığa karşı büyük bir savaş.” diyen ve “Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız.
Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin, yere düşürmeyin.” diye her birimize vasiyette
bulunan merhum Alparslan Türkeş’in emanete ihanet etmemeye ahdetmiş
evlatlarıyız. Biz, “”Bir çiçekle
bahar olmaz ama, her bahar bir çiçekle başlar.” diyen ve “Zor bir yolda yürümek
mecburiyetinde olan insanlar, yolda yürümeye başlamadan önce gönüllerinde ve
zihinlerinde yürümek ve yol almak zorundadırlar. Evvela, bu yolu ben nasıl
aşarım, korkusundan kurtularak yola çıktıklarında görürler ki, yol zor da olsa
bir müddet sonra aşılmış, yürünmüş ve hedeflenen yere gidilmiştir.” diyerek
gayreti, azmi ve çalışkanlığı ömrünün her anında bu milletin çocuklarına aşılamaya
çalışan merhum Necmettin Erbakan’ın bu toprağa attığı tohumlarız. Biz,
“İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın,
kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere
yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her
iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah'ın
önünde hesap verecektir.” diyen Aliya İzzetbegoviç’in hayaliyiz, umuduyuz. Biz,
“Toprak altında düz yatabilmek için, toprak üstünde dimdik durduk.” diyen
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin fikriyiz,
kısılmayacak sesiyiz. Biz,
“Kimsesizlerin kimsesi olduk. Sessiz yığınların sesi olduk.” diyen Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın geleceği emanet ettiği neferleriyiz.
Sahadaki gözüyüz, kulağıyız, diliyiz. Biz,
15 Temmuz gecesi Mehmet Akif’in “işte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek”
müjdesi ile haber verdiği, “milleti alçakça vuran darbelere” ve ”onlara alkış
dağıtan kahpelere” tükürenleriz. Nerede bir zulüm varsa orası bize vatandır
diyenleriz biz. Mazluma yaptığı her kuruş insani yardımı milleti adına sadaka
bilen, sadakanın bin belayı def edeceğine inanan tarihin en necip milletiyiz...Biz,
Fatih'in Kızılelma ufkuyla İstanbul'u almakla yetinmeyen askeriyiz. Anadoluyuz
biz, Rumeliyiz. Erkeğiyiz bu memleketin, kadınıyız. Dünyaya insanlığı öğreten
milletiz. Canını mazluma siper edeniz. Halebiz, Kabiliz, Kudusüz, Şamız,
Bağdatız. Biz, bu memleketin inci gerdanlığı Trakya'nın en nadide incisiyiz,
Tekirdağ'ız...Üzerinde yaşadığı toprağın bereketinin farkında olmayanlara inat,
bu toprağın sevdalısıyız biz. Bu sevda ile umudunu, hayalini, gayretini, azmini
“ismini burada andığım tarihin bu büyük şahsiyetlerinden” alanlarız biz. Bunları
önce kendime sonra sizlere hatırlatmak istedim. Yolumuz uzun. Menzilimiz 31
Mart değil, onun ötesidir. Daha da ötesidir. Allah sizlerden razı olsun. Daima
başınız dik, alnınız ak, gönlünüz pak olsun. Çıktığımız bu yolda, bizleri
şaşırtmasın. Muvaffakiyetini nasip etsin. Milleti de bu vizyonsuzluktan kurtarsın
inşallah. Bu duygularla, her birinizi sevgi ve saygıyla kucaklıyorum. Kalın
sağlıcakla...” diyerek basın toplantısına katılarak kendilerine yoldaş olanlara
teşekkür etti.