“Nitelikli Sağlık Hizmeti Vermek Birincil Vazifemiz”

Çorlu Devlet Hastanesi’nin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne (EAH) dönüştürülmesine olan ihtiyacın gün geçtikçe arttığını belirten Dr. Onar, EAH’a dönüşümünün doçent ve profesör kadrosu tahsisine imkân sağlayacağını, nitelikli hekimleri de özel hastanelere kaptırmayacaklarını söyledi. Onar, “Biz nitelikli sağlık hizmetleri veren hekimleri kadromuzda tutmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Hem devlet hizmet yükümlülüğüyle buraya gelen hem de zaten burada çalışmakta olan doktor arkadaşlarımızı Sağlık Bakanlığı nezdindeki kurumlarda tutmaya çalışmak bir marifet. Çünkü özel sektör bu hekimlere sahip çıkıyor ve cazip rakamlar karşılığında kendi bünyelerine katmak istiyorlar. Biz de buna direnmeye gayret gösteriyoruz. Çünkü nitelikli sağlık hizmeti vermek her kamu hastanesinin birincil vazifesidir” dedi.

Hedef Yılda 2-3 Yeni Birim Açmak

Çorlu Devlet Hastanesi’ne başvuruların 4 yıl öncesine göre yaklaşık 3 kat arttığını belirten Başhekim Onar, “Bu hem vatandaşın devlet hastanelerine olan güveninin artmış olmasından kaynaklanıyor hem de nitelikli sağlık hizmeti verdiğimizin bir göstergesi.Nüfus artış oranına baktığımız zaman yıllık yüzde 10 deseniz hasta sayısının yüzde 30 artması gerekiyor ama üç katına çıkmış durumda başvuru sayısı. Artık vatandaş kurumda nasıl bir hizmet verildiğinin farkında” dedi. Çorlu Devlet Hastanesi olarak öncelikli amaçlarının hizmet kalitesini arttırmak olduğunu vurgulayan Onar, “Sabit tutmak, asgari standartları tutturmak gibi bir gayemiz yok. Biz her zaman daha ileriye gitmeyi hedefliyoruz. Yıllık iki ya da üç yeni birimin açılıp vatandaşın hizmetine sunulması bizim öncelikli gayelerimiz arasında” dedi.

Doçent Ve Profesörler Gelecek

Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Çağatay Onar, hastanenin Eğitim ve Araştırma hastanesi olması durumunda doçent ve profesörlerin de kadrolarına katılacağını belirterek, “Zaten alt yapımız büyük ölçüde hazır. Sağlık kurumumuzda şu anda görev yapan 3 doçent hekim var. Bunlardan ikisi laboratuvar branşında çalışıyor. Bir tanesi de çocuk endrokronoloji biriminde. Ama maalesef ikinci basamak sağlık kuruluşlarında (Devlet Hastaneleri) doçent kadrosu yok. Üçüncü basamak yani eğitim ve araştırma hastanesi olabilirsek doçent ve profesör sayımız artacak. Böylelikle daha iyi hizmet vereceğimizi ve verdiğimiz sağlık hizmetinin kalitesinin de artacağını düşünüyorum” dedi.

“Bugün Yapalım Desek Yarın Hazır Hale Geliriz”

Eğitim ve Araştırma Hastanesine dönüşümün, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanan tedavi kalemlerini de arttıracağının altını çizen Dr. Onar, “Yapmaya gücümüzün yettiği bir takım sağlık hizmetleri var. Bu sağlık hizmetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından maddi bedelinin karşılanması bazı kalemler için üçüncü basamak sağlık kuruluşu olmamıza bakıyor. Örneğin robotik kalp kapak ameliyatları ya da kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar gibi kalemler yalnızca üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinde Sosyal Güvelik Kurumu tarafından karşılanıyor.  Perkütan aort kapak tedavisi dediğimiz kasık atar damarından girip kalk kapaklarının değiştirilmesi gibi işlemler sadece üçüncü basamak olamamamızdan dolayı burada yapılamayan işlemler. Normalde anjiyografi cihazımız var, altı kalp damar cerrahisi uzmanımız var, 6 kardiyoloğumuz var. Bugün yapalım desek yarın hazır hale geliriz. Ama yapamıyor olmamızın nedeni buranın Eğitim Araştırma hastanesi olmaması” şeklinde konuştu.  

SEYFİ GENÇ