Çorlu Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğretmene yönelik yapılan alaycı ve saygısız hareket Eğitim Bir-Sen Çorlu Şubesi tarafından protesto edildi.

Geçtiğimiz günlerde Çorlu'da Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ndeki görüntülerde, sınıfta
ders anlatmaya çalışan bir öğretmen, öğrencileri tarafından alaya alınması
Türkiye gündemine oturdu. Konuyla ilgili Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi önünde Eğitim Bir-Sen Çorlu Şubesi bir basın açıklaması yaptı. Basın
açıklamasını öğretmenler adına Şube Başkanı Bülent Kaya yaptı. Kaya:
“Eğitimcilerin çığlığını herkes duysun” dedi.
Olayı
Dişlerimizi Gıcırdatarak İzledik!
Öğrencilerin, öğretmenlerine karşı sergiledikleri
tavırları esefle karşıladıklarını belirten Bülent Kaya: “Birkaç öğrencinin ders
esnasında öğretmenlerine olan saygısızlıklarını kayda alıp sosyal medyada
paylaştığı ve bizim de dişlerimizi gıcırdatarak izlemek zorunda kaldığımız
görüntüler artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğini anlatıyor. Görüntülerde
hayata dair hiçbir amacı olamayan, özgüvenleri terbiyesizliğe dönüşmüş ve sırf
zorunluluktan geldikleri hareketlerine ve görünüşlerine yansıyan öğrencilerin
öğretmenlerine karşı sergiledikleri adap ve hayâdan uzak tavırları ülkemizin
geleceği konusunda endişe duymamıza neden olmuştur. Öğretmeninin kıyafetiyle
dalga geçen, tüm ahlaki değer yargılarını ayaklar altına alarak öğretmeni
kucaklayıp sınıfın dışına çıkaran bir öğrencinin aile ortamı ve çevresi mutlak
surette irdelenmelidir. Bu olay öyle klasik söylemlerle geçiştirilecek bir olay
değildir. Aksine eğitimimizin nereye gittiğini göstermesi açısından üzerinde
önemle durulması gereken bir vaka olarak üstünde bilimsel ve pedagojik
çalışmalar yapılması gereken örnek bir olaydır” dedi.
Makamlar
Öğretmenin Sesini Duymuyor
Öğretmenler üzerinde psikolojik baskı
unsuru olan durumların ortadan kaldırılmasını isteyen Eğitim Bir-Sen Şube
Başkanı Kaya: “Bu talihsiz olay bizce kendiliğinden gelişmiş basit bir olay
değildir. Bu vaka bizim yıllardır bas bas bağırdığımız ancak irade makamları
tarafından maalesef kulak ardı edilen, duymazlıktan gelinen sorunların artık
kabına sığmaması ve dışa yansımasıdır. Bizler yıllardır eğitim sistemini
yönetenlere bu ve buna benzer olayların meydana geleceğini zaten belirttik ve
dedik ki; diyen Kaya isteklerini şöyle sıraladı: “ALO 147, BİMER, CİMER gibi
öğretmenler üzerinde psikolojik baskı unsuru oluşturan onları öğrencilere ve
velilere karşı aciz duruma düşüren uygulamaların kaldırılması gerektiğini
söyledik. Sınav sistemleri üzerinde sürekli değişiklik yapmaktan vazgeçin
öğrencilerin ve velilerin kafalarını bulandırmayın bu durum eğitime ve
öğretmenlere olan güvene zarar veriyor dedik. Yayımlanan her yönetmelikte ve
yasal düzenlemede sanki eğitim kötü durumda, öğretmenler çalışmıyor algısı
oluşturulmaya çalışıldığını, Amerika’yı yeniden keşfedercesine pervasızca yasal
düzenlemeler yapıldığını bu durumdan eğitimin ve eğitimcilerin zarar gördüğünü,
velilerin ve öğrencilerin gözünde öğretmenlerin itibarsızlaştırıldığını hep
söyledik. Velilerin kendilerine sunulan ALO 147, BİMER ve CİMER gibi şikâyet
mekanizmalarını şuursuzca kullandığını bu durumdan dolayı öğretmenlerin
psikolojilerinin bozulduğunu, özgüvenlerini ve mesleğine olan inancını
yitirdiğini bu şikâyet mekanizmalarının yerli yerinde ve eğitime katkı
sağlayacak şekilde yeniden revize edilmesi gerektiğini velilerinde artık sadece
hesap soran değil aynı zamanda sorumluluk paylaşan gerektiğinde de hesap
verebilen bir eğitim paydaşı olması gerektiğini hep söyledik. Öğretmenlik
mesleği insan odaklı; yüz yüze, göz göze ve gönül gönüle yapılan bir meslek
olduğunda amaçlara ve kazanımlara ulaşılabileceğini, öğretmenin enerjisini ve
zamanını sınıfında ve öğrencileriyle
değerlendirmesi gerektiğini aksi durumda öğretmenliğin bakıcılıktan öteye
gitmeyeceğini Bakanlığın öğretmenleri sınıftan ve öğrencilerden uzaklaştırarak
onları bilgisayar başından kalkmayan o modül senin bu web sitesi benim dolaşan
kişiler haline dönüştürecek e-okul, e-müfredat, eba, e-kurs gibi uygulamalarda ölçüyü kaçırmaması
gerektiğini hep vurguladık. Özellikle Meslek Liselerine dönük Bakanlık
Politikalarında bu okullara nitelik kazandıracak çalışmalara ağırlık verilmesi
gerektiğini, Türk Milli Eğitimi’nde kaliteli ve nitelikli bir Meslek Eğitim
Programının olması gerektiğini, hâlihazırda meslek liseleri; hiçbir okula
yerleşemeyen amaçsız, hedefsiz ve temelsiz öğrencilerin eğitim gördüğü sorunlu
okullar haline dönüşmekte olduğunu buna da bir önlem alınması gerektiğini hep
söyledik” dedi.
Bakanlığın
Tavrı: ‘Oğlum Hurşit, Kendin Söyle Kendin İşit’
Eğitimcilerin sorunlarını dile getirmeye devam
edeceklerini söyleyen Bülent Kaya: “Dedik, dedik, dedik, demeye de söylemeye de
devam edeceğiz. Her ne kadar bakanlığın tavrı bizim için ‘Oğlum Hurşit, kendin
söyle kendin işit’ olsa da bu olay bize göstermiştir ki eğitim iyi yolda
değildir. Eğitime ve öğretmene yönelik Bakanlık politikaları sorgulanmalı ve
revize edilmelidir. Biz buradan tüm yetkililere diyoruz ki öğretmene saygı, bu
ülkenin geleceğine saygıdır. Öğretmene saygı 2023 hedeflerine saygıdır, 2053
hedeflerine saygıdır ve 2071 hedeflerine saygıdır. Artık bizler Hababamlaşmış bir eğitim ve
gelecek istemiyoruz” dedi.
Meslektaşımızın
yanındayız
Mağdur edilen öğretmenin yanında olduklarını söyleyen
Kaya: “Eğitim Bir-sen olarak bu üzücü olayda mağdur edilen değerli
meslektaşımızın yanında olduğumuzu ve bir daha böyle olaylarla karşılaşmamak
için Eğitim Bir-sen olarak alınması gereken tüm sorumlulukları almaya hazır
olduğumuzu belirtiriz”
dedi.
İMDAT ŞAHİN