Çorlu Ziraat Odası Başkanı Ali Topuz Avrupa Yakası Gazetesine önemli açıklamalarda bulundu. Ali Topuz 2017 yılı çiftçiler açısından nasıl geçtiğini anlattı. Girdi fiyatlarının yüksek olması ürünlerinin ucuza satılmasını eleştiren Ali Topuz, köylünün tekrar milletin efendisi olmasını istediklerini belirtti.

“Yedi
Bin Üyeye Sahibiz”
Çorlu Ziraat Odası Başkanı Ali Topuz: “Çorlu Ziraat
odamız 3 ilçeye hizmet eden bir kurumdur. Bunlar Çorlu, Ergene ve Marmara
Ereğlisi ilçeleridir. Toplamda üç ilçede 7 bin kayıtlı çiftçimiz ve üreticimiz
bulunmakta. Bu üreticilerimizin içerisinde çiftçilik, hayvancılık, bahçecilik,
seracılık ve meracılık ile uğraşan üreticilerimiz var. Çiftçimizin en büyük
sıkıntısı ürettiği ürün yüzde 3 ile 5 oranında zam alırken, tükettiği mazot,
gübre, ilaç masraflarının yüzde 30-40 seviyesinde artış gösteriyor olmasıdır”
dedi.
“Ürünlerimize
Yüzde 3, Zam Girdilere Yüzde 30 Zam Nasıl Olacak”
Girdilerin çok yüksek olduğunu belirten Çorlu
Ziraat Odası Başkanı Ali Topuz: “Girdiler konusunda çiftçiler olarak çok muzdaripiz. Çiftçinin ürettiği ürün yüzde 3 ile 5
oranında zam alırken, çiftçinin tükettiği mazot, gübre, ilaç masrafları yüzde 30-40
seviyesinde artış gösteriyor. Geçen yıl bu zamanlarda üre gübresi 80 kuruştu.
Bugün üre gübresi 1,30 kuruş. Bir yıl içerisinde gübreye yüzde 40 zam geldi.
Çiftçi tarlasına atmadan gübreyi bir ürün bekleyemez. Çiftçi tarlasına mecbur
gübre atmak zorunda. Ama çiftçi nerden bu parayı çıkaracak. Çiftçinin ürettiği
hiçbir ürüne yüzde 30-40 zam gelmezken çiftçinin dışarıdan aldığın ürünlerin
tamamına zam geliyor. Şimdi çitçinin tarlasına ilaç atma zamanı geldi. Bunların
başında kök ilacı geliyor. İlaçlara da yüzde 20 ile 30 arasında zam geldiği
söyleniyor. Ama ilacı satanlar ilaçları piyasaya sürmüyorlar. Bekliyorlar zam
gelmesini. Zamlı olarak piyasaya sürecekler” dedi.
“Ürünlerde
Verimlilik İyiydi, Bizim Sıkıntımız Satarken”
2017 yılında ürünlerdeki duruma değinen Ali Topuz
şunları söyledi: “2017 yılı bizler için çiftçiler için bereketli bir yıl oldu.
Kanolada, buğdayda, arpada, ayçiçeğinde beklentilerimizin doğrultusunda ürünler
aldık. Verimlerimiz iyiydi. Verimlerden yana çiftçimizin yüzü güldü. Ancak
çiftçimizin yüzü fiyatlardan dolayı gülmedi” dedi. Buğdaya değinin Ali Topuz: “Buğdayda
açıklanan fiyatlar çiftçiyi memnun etmedi. Çiftçinin beklentisi geçen sene
buğdayın kilosunun 1 lira olması idi. Ama fiyatlar daha aşağı açıklandı kilosu
90 kuruş 85 kuruş aralığında açıklandı. Bu da çiftçinin beklentisinin altında
bir fiyat politikası olmuş oldu. Bir de çiftçimizin tam harmana girerken,
gümrük vergilerinin sıfırlanması, çiftçide bir memnuniyetsizlik oluştu. Bu
çiftçinin memnuniyetsizliği işine, evine ve çevresine yansıdı. Çiftçi bereketli
bir yıl beklerken fiyat politikasından dolayı moralsiz oldu. Gümrük
vergilerinin sıfırlanması çiftçinin moralini bozdu. Hayal kırıklığına uğrattı
çiftçiyi. Gümrük vergileri düşünce dışarıdan ithalatın önü açıldı. Çiftçide
dışarıdan buğday gelecek diye ürününü sattı. Ürününü Toprak Mahsulleri Ofisine
sattı. Birde sevindirici olan Toprak Mahsulleri ofisinin alıcı olmasıydı.
Toprak Mahsulleri Ofisi alınca, tüccarın daha düşük almasının önüne geçildi. Bu
sebepten dolayı kazancı düşerek kapattık.
Beklentimizin altında bir kazanç elde ettik” dedi.
“Arpa
Yüz Güldürdü”
Topuz; “Arpa ekildi. Arpadan da çok memnunduk.
Sezonda alıcı bulamasa da veya satmakta zorlansa da hayvancının hayvanına
bakmak için mecbur kaldığı bir üründür arpa. Şu anda arpa fiyatları buğdaydan
daha iyi durumda. Şu anda buğday 90 kuruş, iyi buğday 1 liraya kadar gidiyor.
Arpada kalitenin pek randımanı yok ama hayvana yedirmek zorundasın arpayı.
Arpada 1 lira, 1 lira 10 kuruş bugün. Buğdaydan daha iyi. Hem bakımı daha iyi.
Mesela buğdayı ektiğimiz zaman buğday hastalığa yakalanabiliyor ama arpa
hastalığa yakalanmıyor. Arpanın bakımı daha kolay. Arpada çiftçinin yüzünü
güldüren bir üründür. Bu sene ekildi arpa. Çiftçimizin de yüzünü güldürdü.
Buğday ve arpa çiftçinin elinde kalmadı. Sadece yüzde 10 gibi buğday ve arpa
kalmıştır. Ayçiçeği fiyatları konusunda üreticinin beklentisinin altında oldu.
Verimler iyiydi. Bölgeden bölgeye yerine göre 300-350 kiloya kadar verim
aldığımız yerler oldu. Beklentimizin altında fiyat açıklandı. Fakat çiftçinin
kendi örgütleri çiftçiye sahip çıkmadı. Yağlı Tohumlar, Tarım krediler çiftçiye
sahip çıkmadı. Fiyatı ortaklaşa belirleyip ortaklaşa bir fiyat açıkladılar. Bu
fiyat politikasından dolayı sanayicide ürünü bu şekilde aldı. Ayçiçeğinin ton
fiyatı 1750 liradan alıcı buldu. Çiftçiyi sevindiren ayçiçeğinde yağ oranları
çok yüksekti. Yağ puanına göre fark veriyorlar. Mesela örnek verirsek 40 yağ
oranında olursa 1750-1775 lira oluyor. 50 yağ oranında olan ayçiçeği 250 lira
fark ediyor. 1750 lira olan ayçiçeği 2 liraya çıkıyor. Bu sene yağ oranları yüksekti
bu yüzden çiftçinin bir nebze olsun yüzü güldü” dedi.
“Çiftçilerimiz
Ekilmedik Yer Bırakmadı”
Başkan Topuz; “Bu sene çiftçilerimiz ekimlerini
yaptılar. Bölgemizde net olmayan rakamlara göre 325 bin dönümle 350 bin dönüm
arası arasında buğday ekildi. Bölgemizde şu anda 40-50 bin dönüm arasında
kanola ekildi. 20 bin ile 30 bin dönüm arası arpa ekimi gerçekleşti. 300 bin
ile 350 bin dönüm arasında da ayçiçeği ekilmesi planlanıyor” dedi.
“Dişi
Hayvan Oranını Artırmamız Gerekiyor”
Topuz; “Hayvancılık konusunda Türkiye kırmızı en
az tüketen ülkelerden bir tanesi. Bizim en büyük derdimizde evimizi et sokmanın
derdindeyiz. Ama et fiyatları düşerken yem fiyatları artmasın. Bakanımız kıymayı
29 liraya, kuşbaşı etini 31 liraya indirdi. Aynı günlerde yemin çuvalına 5 lira
zam geldi. 45 liraya aldığımız yem 50 lira oldu. Otun fiyatı arttı. Samanın
fiyatı arttı. Yemin fiyatı düşük olursa bizde ucuza hayvan kestirebiliriz.
Ucuza et satabiliriz. Et fiyatları düşük olsun ama bizim girdilerimizde düşük
olsun. Bizim en büyük girdimiz yemdir. Birde hayvancılıkta en önemli mesele
anaç olmamasıdır. Yani dişi hayvanların azalmasıdır. Bizim bölgemizde anaç
hayvan yani dişi hayvan kalmadı. Et fiyatları yükseldiği zaman ahırdaki bütün
hayvanları kesildi. Dişi hayvanların daha fazla desteklenerek kesimden uzak
tutulması gerekiyor. Mesela bakanımız güzel bir şey yaptırdı. Bu sene kurbanda
dişi hayvanları kestirmedi. Bunun bu şekilde devam etmesi uygundur” dedi.
“Tarım
Teknolojisinde İyi Durumdayız”
Topuz; “Bizim çiftçimiz artık teknolojiyi
yakından takip ediyor. En iyi makineleri parkuruna kattı. Birde ihtiyacımız
ihtiyacından fazlasını almaya başladı. Borçlanmasının en büyük nedeni budur.
İhtiyacından fazla takıma demire yatırım yapıyor. Çiftçilikte bu konuda çok
ileri olduğumuzu düşünüyorum. Avrupa şartlarında traktörümüz ve takımımız
olduğunu düşünüyorum. Birde artık çiftçilikte bilinçli bir tarım yapılıyor.
Eskiden buğdaya bir hastalık geldiğinde bunu bilemiyorduk. Ve verimlilik
düşüyordu. Şimdi hastalıkların sebebi biliniyor. Bunların çaresi de var.
Buğdayda hastalıkların önüne geçtik. Bilinçli tarım yapılmaya başlandı” dedi.
Köylü
Tekrar Milletin Efendisi Olmak İstiyor
Ali Topuz sölerine son verirken; “Gençlerin
çiftçilikle uğraşmaması biraz ailelerden kaynaklanıyor. Aileler aman
çiftçilikle uğraşma. Benim çektiklerimi çekme. Git bir yerde çalış telkininde
bulunuyorlar. Bu yüzden köylülük ikinci sınıf vatandaş yerine konuluyor. Köylü
diye adlandırılıyor. Burada Atatürk’ün çok güzel lafı var. ‘Köylü milletin
efendisidir’ diye. Bugün köylümüz tekrar efendi olmak istiyor” dedi.
Haber: İmdat Şahin