Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı Donald Trump’ın, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesine tepkiler sürüyor. Çorluda binlerce vatandaş Cuma namazı çıkışı Amerika ve İsrail’i protesto etti.

Çorlu’da Süleymaniye Camide kılınan Cuma namazı
sonrasında kuranı kerim okunarak başlanan etkinliğe Çorlu Kaymakamı Levent
Kılıç, AK Parti Tekirdağ Milletvekilleri Ayşe Doğan ve Metin Akgün, çok sayıda
Siyasi Parti ve STK temsilcileri katıldı. Etkinlikte Siyasi Partiler ve STK’lar
adına konuşmayı Çorlu Sivil Toplum Kuruluşları Platformu dönem başkanı Kurtuluş
Ay yaptı.
“Bu Hareket Emperyalizm ve Siyonizm’in Ortak
İşidir”
Çorlu Sivil Toplum Kuruluşları Platformu dönem
başkanı Kurtuluş Ay; “ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul ettiğini ilan
etmesi, elçiliğini taşıma kararı, İsrail’in bütün Filistin’i, başkenti Kudüs
dahil işgal etme plan ve kararının bir parçasıdır. 1995’te ABD bu kararı almış
ve sürekli Filistin’e ve İslam Dünyasına karşı kılıç gibi tehdit olarak
kullanmaktadır. Çok manidar bir tarihte Kudüs’ün Müslümanların elinden
çıkmasının 100. Yıldönümünde bu karar uygulamaya konmuştur. Bu hareket basit
bir hareket değil, Siyonizm ve Emperyalizm ortaklığının oldukça sistematik ve
iyi planlanmış bir hareketidir. ABD’nin Filistin davasında görüntüde tarafsız
olma vasfını da bitirmiştir. ABD İsrail’le aynı statüde işgalin tarafı olmuştur”
dedi.
“ABD
Tehlikeli Çıkışlar Yapıyor”
Kurtuluş Ay bu hamlenin tehlikeli olduğunu söyleyerek;
“ABD bu hamlesi ile, insanlık için manevi ve tarihi kıymete sahip, bir yönüyle
de dünyanın barış adası olmuş Kudüs’ü savaş gerekçesine dünüştürmek amacı
taşımaktadır. Bu yolla diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü üçüncü
dünya savaşının ateşli bölümünün İslam coğrafyası üzerinden gerçekleşmesini
istemektedir” dedi.
“Kudüs Ortak Vicdanımızdır”
AK Parti Çorlu İlçe Başkanı Kerim Atalay
Cumhurbaşkanı’nın mesajını okudu. Atalay “Bölgemizle birlikte tüm dünyada,
vicdanın, adaletin, karşılıklı saygının tesisinin ve sürdürülebilmesinin mihenk
taşı, Kudüs’e sahip çıkabilmektir. Tarihte, Kudüs’ün özel dini yapısına ve
bundan kaynaklanan mahremiyetine saygı duyulmadığında ne kadar acılar
çekildiğinin pek çok örneği vardır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Kudüs’ün
merkezinde olduğu bölgede, yeni ve bitip tükenmek bilmeyen bir trajedi
yaşanmaya başlanmıştır. Kudüs’te, Filistin’in BM kararlarıyla defalarca tasdik
olunmuş haklarını yok sayan her adım, farklı dinlere mensup insanların bir
arada yaşama idealine vurulmuş çok ağır bir darbedir” dedi.