Ergene Havzası Koruma Eylem Planını yaptıran ve kontrolünü sağlamak amaçlı kurulan Tekirdağ-Ergene Derin Deşarj A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Ceylan, geçtiğimiz günlerde Ergene İlçesi Vakıflar Mahallesinde ki bir tarlada meydana gelen olay ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.

Toprağın
yapısına uygun tünel açma makinesi kullanılıyor
Ceylan,
Ergene Eylem Planı çerçevesinde 20 kilometrelik tünel kazı inşaatının olduğunu
belirtirken; Bu proje çerçevesinde toprak profili ve yer altı su haritasını
dikkate alarak çalışma gerçekleştiriyoruz. Vakıflar Mahallesinde bulunan
tarlada meydana gelen çukurun nedeni obruk değildir. Bu çöküntüdür. Köstebek olarak
tabir ettiğimiz makine bilindiği gibi döne döne bu tüneli açmaktadır. Yer
altında ki suyu da tünel güzergâhından tahliye ederek yoluna devam etmektedir. Köstebek
makinesi bu bölgeye geldiği sırada küçük çaplı bir arıza meydana gelmiş. Kısa
sürede sıkıntı giderilmiş. Fakat bu süre zarfından yer altı suyunu biz tünelin
çevresine sıvılaşmış beton basıyoruz. Birde açılacak tünelde kullanılacak tünel
açma makinası toprağın yapısına, yer altı su kaynaklarına göre seçilir. Kısmi
bir sorundur. Bu tür devasa projelerde bu şekilde küçük çaplı lokal durumlar
olabilir” ifadelerine yer verdi. Ceylan ayrıca bölgede yer altı sularında hızlı
bir şekilde azalma olduğuna vurgu yaparken; “İleriki süreçte yer altına su
pompalayacağız. Ekolojik dengede sürekliliği sağlayacağız” dedi. İstanbul`da
yer altında çeşitli projeler kapsamında kilometrelerce uzunluğunda tünellerin
olduğunu sözlerine ekleyen Mehmet Ceylan korkulacak bir durumun olmadığını
belirtti.
“Yer altı su
haritalarına dikkat edilerek çalışma yürütülmelidir”
Konuya
ilişkin görüşlerini aldığımız Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Ögretim Üyesi
Prof. Dr. A. Halim Orta ise Trakya`nın derin profilli toprak yapısına sahip
olduğunu belirtirken; “Bu tür inşaatlarda toprak yapısına ve yer altı su
haritalarına dikkat edilerek çalışma yürütülmelidir. Yer üstünde akan dereler
ve nehirler gibi yer altında da aynı şekilde su hareketliliği vardır. Yer
altında ki suyun akışına müdahale söz konusu olduğunda bu tür durumlar meydana
gelebilir. Boru hattının bu yer altı haritaları göz önünde bulundurularak
konumlandırılması gerekmektedir. Dikkat edilmediği takdirde bu tür çökmeler
olacaktır” dedi. Prof. Dr. Halim Orta konuşmasının devamında, boru hattının
yerleşim yerlerine belli bir mesafede, gerekirse farklı teknikler uygulanarak
döşenmesi gerektiğine vurgu yaptı.