3 Bin Yıllık Tarih, İlgi Bekliyor
Çorlu Güncel

3 Bin Yıllık Tarih, İlgi Bekliyor

  • 19 Şubat 2018

Çorlu Kalesinin terk edilmiş ve bakımsız hali vatandaşları ve tarih meraklılarını üzdüğü kadar kalenin etrafında yaşayan vatandaşları da rahatsız ediyor. Vatandaşlar çöp yığınlarının döküldüğü, uyuşturucu kullanıcılarının mekânı haline gelen tarihi Çorlu Kalesi’nin restore edilemese dahi arkeopark yapılarak temizlenmesini ve turizme kazandırılmanı istiyor.

Kaderine Terk Edildi

Çorlu Kalesi’yle ilgili gazetemize bilgi veren mahalle muhtarı İrfan Vardı kalenin restore edilmesini istedi. İrfan Vardı: “Çorlu Kalesi adeta kaderine terk edilmiş durumda. Binlerce yıllık bir tarih burası, bu yer Avrupa’nın başka bir yerinde olsa yüzlerce defa restore edilirdi. Fakat Türkiye’de tarihi yapılara bakışımız maalesef çok zayıf. Kalenin bulunduğu tepe Çorlu’nun tarihi bir yeri haline getirilebilir. Kale restore edilerek minyatür bir yerde yapılabilir. Kesinlikle kaderine terk edilmemesi gerekir” dedi.

Buraya Bir Ruh Kazandırılmalı

Çorlu Kalesi restore edilerek buraya bir ruh kazandırılabilir diyen İrfan Vardı; “Çorlu Kalesi restore edilmeli. Yetkiler vatandaşın sesini duymak zorunda. Herkes buranın restore edilmesini istiyor. Tüm Çorlulu Tekirdağlı vatandaşlar buranın restore edilmesini istiyor. Restore edilirse bu tepe bir ruha kavuşacaktır. Çorlu’da insanların gezip göreceği cazip bir yer olabilir” dedi.

Birinci Derece Sit Alanı

Çorlu Kalesi’nin tarihi eser olarak tescili ancak 19 Ekim 1990’da Edirne Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun kararıyla mümkün olabildi. Bu tarihte 2. Derece Arkeolojik Sit ilan edilen Çorlu kalesi, 1993’te tarihi önemine binaen birinci derece arkeolojik sit ilan edilmiş, izinsiz tüm kazı ve çalışmalar yasaklanmıştır.

Tarihi kaynaklarda verilen bilgilere göre bir Tunç Çağı Frigya-Grek kolonisi olan Çorlu’nun tarihi 3 bin  yıl geriye gidiyor. Roma ve Bizans İmparatorluğu’nun önemli askeri merkezlerinden biri olan Çorlu’da, bölgeyi kontrol etmek için Roma İmparatorluğu tarafından surlar ve kale inşa edildi. İnşa edilen kale Bizans döneminden tahkim edilerek güçlendirildi. İstanbul’u korumak ve Trakya’nın kontrolünü sağlamak için merkezi bir noktada yer alan Çorlu’da askeri yapılar imparatorluk için her dönemde önem arz etti. Çorlu kasabası ise kalenin etrafında oluşan sivil yerleşimlerin kurularak genişlemesiyle oluştu.

Roma İmparatorluğu tarafından Trakya’da yapılan kale ve sur sisteminin bir parçası olan Çorlu Kalesi’nin surları Çorlu’nun Osmanlı Devleti tarafından ele geçirilmesinden sonra 1. Murat tarafından yıktırıldı.  Kalenin tekrar Bizanslıların eline geçmemesi ve Çorlu’nun Bizanslılar tarafından savunulmasını zorlaştırmak için yıkılan surlardan günümüze hiçbir iz kalmazken Çorlu Kalesi’nin şu anki durumu da içler acısı. Tepede koyunlar otlarken, aynı zamanda tepe atık deposu haline getirilmiş durumda.

Çorlu’nun Fethi Ve Kalenin Yıktırılması

Tarihi kaynaklara göre Murat Hüdavendigar 1360 yılında Bizans’ın Rodosto adını verdiği Tekirdağ’ı fethettikten sonra Çorlu’ya yöneldi. Çorlu Kalesi’nin Bizanslı komutanı kaleyi teslime yanaşmayınca kale kuşatmaya alındı. Çatışmalarda kale komutanı gözünden yaralanınca kalenin alınması kolaylaştı. Kale komutanı esir alındıktan sonra öldürüldü. Çorlu’ya Anadolu’dan halk getirtilerek yerleştirildi. Murat Hüdavendigar Kosova Savaşısırasında öldürülünce Bizanslılar da kaleyi tekrar ele geçirdi. Oğlu Yıldırım Beyazıt Çorlu’yu tekrar el geçirdikten sonra ilk iş olarak Çorlu’nun bir daha Bizanslıların eline geçtiğinde savunulmasını imkânsız hale getirmek için kaleyi ve surlarını yıktırdı. Günümüzde de Çorlu Kalesi yaklaşık 800 yıldır yıkık halde bulunmaktadır. Kalenin kalıntılarındaki tahribat ise 1980’li yıllardan sonra göçün artmasıyla birlikte yoğunluk kazandı.

 

İMDAT ŞAHİN – SEYFİ GENÇ